Bilgi İletme Teşkilatı yanlış kişiyi tutukladı. | Open Subtitles | و كالة نقل المعلومات هي التي إعتقلت الرجل الخطا |
- Kızı tutukladınız mı? | Open Subtitles | هل إعتقلت الفتاة؟ |
Kızına botoks yaptırdığı için tutuklandı. | Open Subtitles | هي التي إعتقلت لأنها تحقن لإبنتها إبر البوتكس |
S.W.A.T. ekibi Malcom Black diye birini tutuklamış diye duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن القوات الخاصه إعتقلت رجل إسمه مالكوم بلاك |
O aşağılığı tutukladım. 48 saat sonra valizimi toplayıp Batıya yönelmiştim. | Open Subtitles | لقد إعتقلت الحقير.. وبعد يومين أجبروني أن حزم حقائبي ولكي أنتقل شرقاُ |
Bu elemanı yakın zaman önce hırsızlıktan tutuklamıştım Adamın takma adı var. | Open Subtitles | لقد إعتقلت هذا الشخص من قبل من أجل سرقة بسيطة لديه إسم حركي |
FBI, bir takipçi evine baskında bulundu 5 kişi öldü, 6 kişi gözaltına alındı. | Open Subtitles | المباحث الفيديرالية داهمت أحد منازل التابعين و قتلت خمسة أشخاص و إعتقلت السادس |
Pek çok kaçakçıyı yakaladım. | Open Subtitles | إعتقلت العديد من المهربين |
Baton Rouge, sahtekarlıktan tutuklanmış. | Open Subtitles | إعتقلت بتهمة التهريب, |
Sebepsiz yere Tutuklandım. | Open Subtitles | لقد إعتقلت بدون سبب |
Ajan Scully arayıp tutukladığın kişinin gerçek bir Sadi fakiri olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | [بوركس] الوكيل سكولي دعا وقال ذلك إعتقلت الذي قد تكون صادقة إلى الطيبة صوفي siddhi. |
Bilgisayara göre bu adamları siz tutuklamışsınız. | Open Subtitles | ثابت على جهاز الكمبيوتر أنك سبق وأن إعتقلت هذا الرجل |
Bugün, polis, Tarot Kartı Seri Kâtili'ni tutukladı. | Open Subtitles | فاليوم، إعتقلت الشرطة منفذ جرائم التارو |
Ohio Eyalet Polisi hırsızlık suçundan iki kişiyi tutukladı. | Open Subtitles | شرطة "أوهايو" إعتقلت رجلين بتهمة السرقة الكبرى. |
Ashanti Graham adında birini tutukladınız mı? | Open Subtitles | هل إعتقلت شخصا من قبل إسمه (أشامي غراهام) ؟ |
Harry Campbell'ı Toledo'da ve Brunette'i de Manhattan'da mı tutukladınız? | Open Subtitles | هل إعتقلت (هاري كامبل) في "توليدو" -و(برنيت) في "منهاتن"؟ |
Az önce Yurt İçi Güvenlik Bölümü tarafından tutuklandı. | Open Subtitles | لقد إعتقلت من قبل دائرة الأمن المحلي |
Şirket sözcüsü bu olaylardan şirketin haberi olmadığını söyledi. Scanlon, Virginia polisi tarafından tutuklandı. | Open Subtitles | الشركة قامت بنفي أي معرفة لأنشطة المتورطين وقد إعتقلت شرطة ولاية (فرجينيا) ، (سكانلون) |
Emniyet az önce araba soygunundan iki kişiyi tutuklamış. | Open Subtitles | شرطة نيويورك إعتقلت مشبوهين فقط في سرقة سيارات |
Kariyerim boyunca çok adam tutukladım ama favorim sensin. | Open Subtitles | كما تعلم لقد إعتقلت الكثير من الأشخاص في عملي ولابد لي القول، بأنك المفضل لدي |
Bu adamı birkaç yıl önce tutuklamıştım. | Open Subtitles | إعتقلت ذلك الشخص قبل عدة سنوات |
Brock ve Ava'yı Vatanseverlik Yasası uyarınca gözaltına almış durumdayım. | Open Subtitles | لقد إعتقلت بالفعل "بروك" و "آيفا" تحت طائلة قانون معاقبة الإرهاب |
Bu ülkeyi Bolşevik istilasından korudum radikallerden kurtardım, Makineli Tüfekli Kelly'i yakaladım Dillinger'ı öldürdüm, Karpis'i yakaladım Bruno Hauptman'ı adalete teslim ettim. | Open Subtitles | أنقذتُ هذا البلد من أنياب البلشافيين... خلّصتُ هذا البلد من المتطرّفين، قبضتُ على (ماشين غان كيلي)... قتلت (ديلنغر)و إعتقلت (كاربس) وجلبت (برونو هابتمان) للعدالة. |
Tanrı aşkına, Jack. Yeni tutuklanmış gibi bir halin var. | Open Subtitles | بحق المسيح, (جاك) تبدو وكأنك إعتقلت للتو |
Tutuklandım. 1 8. | Open Subtitles | أنا إعتقلت. |
Beni dinleyin. Miranda Büyükelçisi'ni ve arkadaşlarını tutuklamışsınız. | Open Subtitles | إعتقلت سفير ميراندا وأصدقائه |
Sabah Başsavcı Chandler Nicholas'ın öldüğü çatışmadaki sürücünün tutuklandığını öğrendik. | Open Subtitles | -أنا على ذلك تلقينا تقارير بأنّ الشرطة إعتقلت السائق في سيارة مسرعة |