Daha da önemlisi hayatta en çok istediğin şeyi verebilirim. | Open Subtitles | لكن الأهم، أستطيع إعطاءكِ أكثر ما تحتاجين إليه |
sana sadece aşk verebilirim Elimde olan tek şey bu | Open Subtitles | لا أستطيع إعطاءكِ أي شيء عدا الحب, يا عزيزتي هذا هو الشيء الوحيد الذي أملكه بكثرة |
- Yedi yüz verebilirim. Ve o gün ne olup bittiği hakkında bizleri bilgilendireceksin. | Open Subtitles | يمكنني إعطاءكِ 700 وتدعينا نأخذ ذكرياتك حول ما حصل في ذلك اليوم. |
sana hayat vermek için 74,5 saat doğum sancısı çektim. | Open Subtitles | بعد 74 ساعة وأنصاف ،الساعة من العمل والكفاح من أجل إعطاءكِ الحياة |
Bağışçılar senin kazanacağını düşünmeden önce sana para yatırmak istemiyorlar. | Open Subtitles | المساهمون لا يريدون إعطاءكِ أموالهم حتى يروا أنكِ ستفوزين |
Endişeli görünüyorsun. sana bunun için bir şey verebilirim. | Open Subtitles | تبدين متوثرة بوسعي إعطاءكِ شيئا لهذا |
Çünkü sana istediğini verebilirim. | Open Subtitles | لأنّي أستطيع إعطاءكِ ما تريدينه |
sana sadece aşk verebilirim Sadece aşk | Open Subtitles | لا أستطيع إعطاءكِ أي شيء عدا الحب |
sana bacak verebilirim, Ariel. | Open Subtitles | أستطيع إعطاءكِ ساقَين (آرييل) |
Ne oldu sana oda vermedilermi? | Open Subtitles | ماذا، ألا يريدون إعطاءكِ غرفتكِ الخاصة؟ |