Böylece ölüme mahkûm insanlar ona gitti ve onlara temelde şeker verildi. | Open Subtitles | إذاً، حُكِم على هؤلاء الناس بالموت، لجؤوا إليه، وتمّ إعطاؤهم السكر. |
Keskin nişancılara öldürme emri verildi. | Open Subtitles | القناصة تم إعطاؤهم الامر لقتله |
Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, 43 kokain bağımlısı fareye 15 günlük bir süreçte şekerli su ve kokain seçeneği verildi. | Open Subtitles | في دراسة حديثة،43 من فئران المختبرات المدمنين على الكوكايين تم إعطاؤهم الخيار بين الكوكايين والماء السكري خلال فترة 15 يوم |
Onlara buna son vermeleri için sinyal gönderebilirim ama kararınızı hemen söylemeniz gerek. | Open Subtitles | بوسعي إعطاؤهم إشارة التوقف، لكن عليك إخباري الآن. |
Onlara buna son vermeleri için sinyal gönderebilirim ama kararınızı hemen söylemeniz gerek. | Open Subtitles | بوسعي إعطاؤهم إشارة التوقف، لكن عليك إخباري الآن. |
Yatıştırıcı verildi. | Open Subtitles | يتم إعطاؤهم مهدئات |
- Onlara bir şans verildi. | Open Subtitles | لقد تم إعطاؤهم فرصة. |