Bu kesinlikle prense suikast düzenlemek istediğini kanıtlamak için yeterli değil. | Open Subtitles | حول زيارة الأمير بعد حديثنا. ليس كافيا بالتأكيد التفكير في أنها تنوي إغتياله. |
Öncelikle suikast girişimi suçlamasının cezasını çekeceksiniz. | Open Subtitles | أولاً, يجب عليك الرد على الإتهام بمحاولة إغتياله. |
Ve sırada 27 metrelik bir yat satın almak için rehin alındı... 13 asker ve 20 sivil yaralandı ayrıca dört kabine üyesiyle birlikte başkan yardımcısının da öldürüldüğü haberini alıyoruz. | Open Subtitles | فى الساعة المقبلة هل تتطلع لشراء يخت طوله 90 قدم؟ أخذ رهينة، لقد سمعنا ان نائب الرئيس تم إغتياله مع أربع أعضاء من الوزارة 13جندى مُصاب و20 مدنى |
Ve sırada 27 metrelik bir yat satın almak için rehin alındı... 13 asker ve 20 sivil yaralandı ayrıca dört kabine üyesiyle birlikte başkan yardımcısının da öldürüldüğü haberini alıyoruz. | Open Subtitles | فى الساعة المقبلة هل تتطلع لشراء يخت طوله 90 قدم؟ أخذ رهينة، لقد سمعنا ان نائب الرئيس تم إغتياله مع أربع أعضاء من الوزارة 13جندى مُصاب و20 مدنى |
- Olabilir veya Papa'nın suikasti olabilir. | Open Subtitles | - أجل ، أو تم إغتياله من قبل البابا - |
Eski Başbakan Aldo Moro suikasta kurban gitti. | Open Subtitles | رئيس الوزراء السابق (آلدو مورو), تم إغتياله. |
Bu delilik. Palmer bir saat önce saldırıya uğradı. | Open Subtitles | هذا جنون حتماً بالمر تم إغتياله منذ حوالى الساعة |
Her şey sadece bir tiyatroymuş, neredeyse suikaste kurban gitmesi eylemlerini haklı kılmak içinmiş. | Open Subtitles | لقد كانت خدعه.. كان يمثل دور عملية إغتياله كل هذا ليبرر أفعاله |
- Kime suikast hazırlıyorsun bakalım? | Open Subtitles | إذاً, من هو الذي تريدين إغتياله ؟ |
Vince'i kulübe çekip orada ona suikast mi düzenledi yoksa romantik bir plan onun için korkunç bir sonla mı bitti? | Open Subtitles | ، هل أغرت (فينس) للذهاب إلى النادي كي يتم إغتياله أم .. هل كانت سهرة شاعرية خاصة به وإنحرفت عن مسارهـا ؟ |
"Gol" suikast hedefiydi. | Open Subtitles | يقصد بـ"الهدف" الشخص الذي يُريد إغتياله |
suikast emrini ben verdim. | Open Subtitles | ) أنا مَن أعطى أمر إغتياله |
Ve Profesör Dietrich öldürüldüğü zaman. | Open Subtitles | عندما البروفيسور (ديتريش) تم إغتياله. |
- öldürüldüğü gece. | Open Subtitles | - ليلة إغتياله - |
Mesela suikasta kurban gitmeyi beklememistir. | Open Subtitles | أشك أنهُ توقع أن يتم إغتياله |
Bence bu yüzden suikaste uğradı. | Open Subtitles | أعتقد لهذا السبب تم إغتياله |
Yüzünü görebiliyorsunuz fakat bilgisayar ekranını göremiyorsunuz ve arkasında duran bilim adamlarından biri bir kaç ay önce suikaste uğramıştı. | Open Subtitles | أنت تري وجهه ولكنك لا تري ما علي شاشة الحاسب واحد من العلماء الذين كانوا خلفه تم إغتياله بعد عدة أشهر |