Yatağa dön. Sana yatakta kahvaltı hazırlıyoruz. | Open Subtitles | عودى إلى الفراش يا أمى فنحن نعد لكى إفطاراً فى الفراش |
Yemek istiyorsanız size zevkle kahvaltı hazırlarım. | Open Subtitles | إن كنت تريد تناول طعام يسعدني أن أعد لك إفطاراً |
Eğer adam gibi bir kahvaltı istiyorsanız, caddenin karşısına geçmeyin. Şey yapabilirsiniz, uh, 90'a sürüp, bir mil yukarıya, | Open Subtitles | إذا أردتما إفطاراً شهياً لا تذهبا للمحل المقابل للشارع بإمكانكما القياة ميلاً واحداً |
Hastane yemeğinden sonra eminim acıkmışsındır. Sana güzel bir kahvaltı hazırlayacağım. | Open Subtitles | أراهن أنكِ تتضورين جوعاً بعد طعام ذلك المستشفى سأعد لكِ إفطاراً شهياً |
Hey anne. Dansını tamamladıktan sonra biraz kahvaltı yapmak ister misin? | Open Subtitles | أمي ، أتريدين إفطاراً بعد بعد أن تنتهي من الرقص؟ |
Saçlarımı yaptıracağım ve kitap kulübüm de bir kahvaltı düzenliyor. | Open Subtitles | سأصفّف شعري، و نادي الكتاب سيقيم إفطاراً. |
Eve geldiğinde ona kahvaltı hazırlayacaktık. | Open Subtitles | وأردت أن أحضر البقالة وأعد لها إفطاراً كبيراً عندما تعود للبيت |
Gitmeden sana ufak bir kahvaltı hazırlamama ne dersin? | Open Subtitles | ماذا لو أعددتُ لكِ إفطاراً قبل أن تُغادري؟ |
Millet, yorgunum ve uçak yemeklerinden bıktım. Düzgün bir kahvaltı istediğim için kusuruma bakmayın. | Open Subtitles | يا رفاق، أنا متعبة، وسئمت طعام الطائرات، لذا سامحوني إن أردت إفطاراً محترماً. |
Sadece... bütün bunlar için biraz erken. Size düzgün bir kahvaltı hazırlayacağım. | Open Subtitles | لكن الوقت مبكر قليلا على كلّ هذا، سأعد لكِ إفطاراً صحيحاً. |
Merhaba, oğlumu almaya gidiyordum. kahvaltı istersiniz diye düşündüm. | Open Subtitles | أنا ذاهبة لأقلّ ابني فكرت في أنّك قد تودين إفطاراً |
Gizlice girip oğluma kahvaltı hazırlarım diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | فكرت في التسلل للداخل وأجهز لصغيري إفطاراً |
Aslında, kahvaltı dediğin bu abur cuburla başlayabilirsin. | Open Subtitles | في الحقيقة يمكنك أنْ تبدأ بهذا الطعام غير الصحيّ الذي تسمّونه إفطاراً |
Ancak beylik, sağlam bir kahvaltı için çok erken olacak. | Open Subtitles | لكن الوقت كافي لتناول إفطاراً اعتيادياً |
Hadiii, sana bir hafta boyunca bedava kahvaltı veririm. | Open Subtitles | سأقدم لك إفطاراً بالمجان لإسبوع |
kahvaltı yapar mısın? | Open Subtitles | أتريد إفطاراً ؟ بعضاً من البيض المقلي ؟ |
Anneniz güzel bir kahvaltı yapmanızı istedi. | Open Subtitles | ستريدك أمك أن تتناولي إفطاراً جيداً |
kahvaltı ettim. Gazete okumadım. | Open Subtitles | وتناولت إفطاراً ولم أقرأ الجريدة |
Ve belki bizim için de biraz kahvaltı kaparsın. | Open Subtitles | و لعلك تحضر إفطاراً صغيراً لنا |
Evet, Julia ile kafeye gidip Kahvaltılık bir şeyler almaya ne dersin? | Open Subtitles | أجل لم لا تذهبي مع " جوليا " للكافيه وتحضروا إفطاراً |
Kahvaltımı sipariş ettin mi? | Open Subtitles | هل طلبتِ لي إفطاراً ؟ |