İyi yemeğin sürekli çeşitliliği ekonomik olarak daha sağlıklı bir nüfusun artmasını sağladı. | TED | كما أن الوفرة المستمرة من الطعام الجيد مكنت الشعب المتمتع بصحة جيدة من الإزدهار إقتصادياً. |
Bazıları için bu ekonomik olarak istedikleri gibi olmasa da bu küresel devrimi harekete geçirdiler | TED | ولم ينحج البعض منهم إقتصادياً في مسعاه، لكن كانت بداية المسيرة لهذه الثورة العالمية. |
Yakında size yakın ekonomik olarak çökmüş bölgede açılıyor. | Open Subtitles | نعم، الإفتتاح قريباً في منطقة راكدة إقتصادياً بالقرب منك |
Bu yüzden, bir ekonomistin bütün profesyonel kurallarını yıktım ve kumsalda serile serpe uzanıp okunabilecek bir Ekonomi kitabı yazdım. | TED | لهذا قمت بتحطيم كل قواعد سلوك الإقتصادي المهني المحترف وكتبت كتاباً إقتصادياً يمكنك قراءته على الشاطئ. |
Evet, bu çok tuhaf çünkü Ekonomi programıydı. | Open Subtitles | و كان الأمر غريب لأن البرنامج كان إقتصادياً |
Gerek ekonomik, gerekse ahlaki açıdan ırk ayrımının yanlış olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | هم اللعنة يعرفون طريقة التفرقة العنصرية . أدبياً و إقتصادياً |
Senin ayrılman, ekonomik bakımdan daha mantıklı Dan. | Open Subtitles | ذلك يعطيك مفهوماً إقتصادياً للذِهاب، دان. |
Peki, 3 soruyla bitirmek istiyorum. gelecekteki milyarlar icin... Onumuzdeki 2016 icin... ABD'nin ekonomik yerini Cin'e... birakacagi zaman bu. | TED | لذلك أريد أن أنتهى بثلاث أسئلة من أجل البلايين المستقبلية، التى بعد 2016، عندما تفقد الولايات المتحدة مكانها كرقم واحد إقتصادياً بالنسبة للصين. |
Eh, bunu yürütemediler, ekonomik olarak. | TED | ولكن هذا لم ينجح معهم .. إقتصادياً على الأقل . |
Kocanı ekonomik nedenlerle hadım ediyorsun o da bu noktada sana yaklaşmaya korkuyor. | Open Subtitles | أنتِ تقهرين زوجك إقتصادياً... لدرجة، إنـّه خائف أن يرغب بكِ |
ekonomik olarak düşünmen için bir sebep daha. | Open Subtitles | وهذه أسباب للبدء بالتفكير إقتصادياً |
Bir gün ekonomik ve hatta politik olarak öyle olacaklar. | Open Subtitles | إقتصادياً وحتى سياسياً هاته الأيام. |
Hatta bir gün ekonomik ve siyasi yönden de olabilir. | Open Subtitles | إقتصادياً وحتى سياسياً هاته الأيام. |
Çünkü ekonomik açıdan sadece böylesi mantıklı olacak. | Open Subtitles | إقتصادياً هذا منطقي |
Bu, suyu bu tahrip olmuş ekosistemlere döndürmek için basit, ucuz ve ölçülebilir bir yöntem sağlıyor. Bir yandan da çiftçilere ekonomik bir seçenek sunuyor ve su ayak izleri konusunda endişeli şirketlere bu sorunla başa çıkmak için kolay bir yol sağlıyor. | TED | انها طريقة بسيطة .. وغير مكلفة ويمكن قياسها وضبطها من اجل ان نعيد احياء هذه الانظمة البيئية المتضررة بينما نعطي المزارعين خياراً .. إقتصادياً فنحن نعطي التجار المهمتمين ب "بصمتهم المائية " -الآثار المترتبة على إستخدامها للمياه- طريقة سهلة للتعامل معها |
- Ekonomi kötü durumda da Hank. | Open Subtitles | - إن كاسبر مهم إقتصادياً يا هانك. |
Ekonomi yönünden ve diğer taraftan | Open Subtitles | إقتصادياً أو من نواحى... |