Ve sonra, bunun kalıtsal olduğunu öğrendim, ve bir gün gelip de onun gibi olacağımdan öyle korkmuştum ki. | Open Subtitles | ثم إكتشفت أن هذا المرض وراثي وكنت خائفة جدا من إحتمال أن أكون مثلها يوما ما |
18'inde olduğunu iddaa ederken 40'lı yaşlarda olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | إكتشفت أن عمره 40 سنة بينما كان يدعي أن عمره 18 سنة |
Harry'nin bir kız arkadaşı olduğunu öğrendim ve ben umursamamaya çalışıyorum, ama bir türlü yapamıyorum, beni çok etkiliyor. | Open Subtitles | لقد إكتشفت أن هاري لديه صديقة وأعلم أنه علي أن لا أهتم ولكنني أهتم, وحقيقة أنني أهتم |
Dün gece babasının başka bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrendi. | Open Subtitles | ليلة أمس إكتشفت أن والدها على علاقة بإمرأة متزوجة |
Gençken hep reklam filmlerinde oynamak isterdim, ama sonra bir beynim olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | في صباي , لطالما أردت أن أصبح ممثل في الدعايات التجارية بعد ذلك إكتشفت أن لدي عقل |
Öğrendiğime göre arabam bu akşama hazır olabilirmiş. | Open Subtitles | إكتشفت أن سيارتي ربما تجهز هذا المساء, |
Sonra prensin frengi olduğunu fark ettiniz. | Open Subtitles | ثم إكتشفت أن الأمير مريض بالزهري |
Büyük aile sırrımın ölü anneannemle bir ilgisi olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | لقد إكتشفت أن سر عائلتي الكبير لديه علاقة بجدتي الميتة حقاً؟ |
Burada ve ülke dışında malı mülkü olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | . لقد إكتشفت أن له أملاك هنا وفى الخارج |
Sonra da bir karısı ve küçük bir çocuğu olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | وبعدها إكتشفت أن لديه زوجة وطفـل |
Ama şimdi Graystone'ların kendi elektrikleri olduğunu öğrendim. - Güzel. | Open Subtitles | ولكن بعدها إكتشفت أن جراى ستون " سيتخدمون تيار خاص " |
Ben babam'ın bir çocuk pornocusu olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | إكتشفت أن والدي صانع أفلام دعارة أطفال |
Birkaç önce bir ikiz kardeşim olduğunu öğrendim, | Open Subtitles | منذ عدة أشهر إكتشفت أن لديّ أخت توأم |
Sarah, Bailey'nin Gwen'le yattığını öğrendi. | Open Subtitles | نعم. "سارة" إكتشفت أن "بايلي" نام مع "جوين" |
Tina Lombardi, Alman postalları olan birinin hayatta kaldığını öğrendi. | Open Subtitles | تينا لومباغدي) إكتشفت أن هناك) رجل حي يرتدي جزمة ألمانية ! |
Yani bu adamları buradan dışarı çıkmak için 2 yola hareket ederken fark ettim. | Open Subtitles | لذا إكتشفت أن أؤلئك الرجال ذاهبون من طريقين كخطة للعبث بنا ليخرجوا من هنا |
Bulantı şurubunun esrarengiz biçimde kaybolduğunu o zaman fark ettim. | Open Subtitles | حينها إكتشفت أن زجاجة الإبيكاك طارد للبلغم و مثير للغثيان طارد للبلغم و مثير للغثيان قد إختفت في ظروف غامضة |
Öğrendiğime göre vatan haini Rusesabagina'nın hamamböcekleri kamyondaymış. | Open Subtitles | إكتشفت أن صراصير روسيسباقينا الخائن في الشّاحنة ! |
Sonra prensin frengi olduğunu fark ettiniz. | Open Subtitles | ثم إكتشفت أن الأمير مريض بالزهري |