Sonra bu konudaki bakış açımızı gerçekten değiştiren bu adamla tanıştık. | TED | ثم إلتقينا بهذا الرجل، والذي غير من نظرتنا حول ذاك الأمر |
Bir yıl önce bir konferansta tanıştık ve görüşmeye başladık. | Open Subtitles | لقد إلتقينا قبل سنةٍ مضت خلال مؤتمر وبدأنا نقابل بعضاَ |
- Cannes'da tanışmıştık... - Götür onu Delbert. Çok teşekkürler. | Open Subtitles | ـ إلتقينا بمهرجان كان ـ خذها بعيدًا يا ديلبيرت، وداعًا |
Bu Londra Lloyds'dan Bay Tucker, biz daha önce tanışmıştık. | Open Subtitles | هذا السيد توكر من لويدز في لندن. و قد إلتقينا من قبل. قابلتها أيضاً .. |
tanıştığımız günün. tanıştığımız günün. | Open Subtitles | كان اليوم الذي إلتقينا فيه كان اليوم الذي إلتقينا فيه. |
tanıştığımızda lise basketbol takımında sucu çocuktum. | Open Subtitles | عندما إلتقينا كنت اللاعب الحر في فريقة السلة لمدرستي الثانوية |
Yine karşılaştık. Biraz sıcak hissediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | .إلتقينا مجدداً أنت تشعر بالحر, أليس كذلك؟ |
Biz leoparların bulunduğu hayvanat bahçesinde tanıştık. Vahşi hayvanlar bölümünde. | Open Subtitles | إلتقينا لأول مرة في حديقة الحيوان، أمام قفص النمر |
Hadi ama. Şaka yapıyorum. Daha yeni tanıştık. | Open Subtitles | إني أمزح، لقد إلتقينا للتو، دعنا ننتظر خمس دقائق |
-Evet. -Daniel. Biz tanıştık. | Open Subtitles | بالواقع نعم , دانييل , لقد إلتقينا مسبقاً. |
Asilerin lideri, Soren'le tanıştık. Umduğumuzdan daha az yapıcıydı. | Open Subtitles | إلتقينا مع , سورن قائد المتمردين ولكنه كان دون ماكنا نأمل |
Daha yeni tanıştık Çavuş. | Open Subtitles | من باب العلم بالشيء أيها النقيب لقد إلتقينا للتو |
Bu Londra'dan Loyd'lu Taco, ve ah...daha önce tanışmıştık. | Open Subtitles | هذا السيد توكر من لويدز في لندن. و قد إلتقينا من قبل. |
Bir kaç yıl önce büyücüler kongresindeki öğle yemeğinde tanışmıştık. | Open Subtitles | إلتقينا في مؤتمر السحرة في لندن قبل سنوات |
Çocuklar boya içtiğinde tanışmıştık. | Open Subtitles | إلتقينا بالمستشفى عندما شرب الفتيان الطلاء |
Bu akşam, o gece tanıştığımız için ne kadar şanslı olduğumu fark ettim. | Open Subtitles | الليلة أدركت كم كنا محظوظون لأننا إلتقينا تلك الليلة |
tanıştığımız beri, birbiri ardına çile bu be. | Open Subtitles | منذ أن إلتقينا ، لقد كانت تواجهنا محنة بعد المحنة |
O tescilli ucube daha tanıştığımız ilk günden beri benimle uğraşıyor | Open Subtitles | الفتى لديه مشكلة معي من أول يوم إلتقينا فيه |
Bilirsin, daha ilk tanıştığımızda, sırf senin iyiliği için sarhoş olma anlayışını göstermeliydim. | Open Subtitles | كما ترين في أول مرة إلتقينا لم أسمح لنفسي أن أسكر.. من أجلك فقط |
Hava sıcak, Capulet'ler ortalarda; Bir karşılaştık mı mutlaka kavga çıkar, | Open Subtitles | فالجو حار وأفراد كابيولت طلقاء وإذا إلتقينا لن نتفادى صداماً |
Yani, tamam, yeni tanıştığımızı biliyorum. | Open Subtitles | أقصد. أنا أعلم أننا إلتقينا للتو و إن هذا قد يبدو من الجنون |
Eğer farklı koşullar altında tanışmış olsaydık arkadaş olur muyduk? | Open Subtitles | لو كنا إلتقينا في ظروف مختلفه أممكن أن نكون أصدقاء؟ |
tanıştığımızdan beri sakladığım günlükler ve kayıtlar. Her sene için bulunuyor. | Open Subtitles | هذه مجموعه من الكتب والسجلات عن علاقتنا منذ إلتقينا المره الأولى |
Birer içki içmek için buluştuk, laf lafı açtı, bütün geceyi beraber geçirdik. | Open Subtitles | لقد إلتقينا للشراب , و بعد عدة كئوس قضينا الليلة معاً. |
Bilmiyorum, bir yerlerde falan tanışmışız gibi geliyor. | Open Subtitles | لا أعلم, إلتقينا في مكانٍ ما أو ما شابه ذلك |
Ben de memnun oldum. Beş, altı yıl önce bir partide karşılaşmıştık. | Open Subtitles | تشرفت بمعرفتك إلتقينا في حفلة منذ خمس أو ست سنوات مضت |
- Hiç. Stüdyo bloğunda Cher'e rastladık. Bizi kahve içmeye davet etti. | Open Subtitles | إلتقينا شير فى الإستوديو وهي دعتنا للقهوة |
- Tanışıyor muyuz? | Open Subtitles | هل إلتقينا من قبل ؟ |
- Güzel. Artık tanıştığımıza göre neden anlaşmanın şartlarını netleştirmiyoruz? | Open Subtitles | إذن، بما أننا إلتقينا الآن، فلمَ لا نجعل إتفاقنا رسميّاً؟ |
İlk karşılaştığımızda da bir şişesi vardı. | Open Subtitles | كانت هناك زجاجة حين إلتقينا للمرة الأولى |