Çoktan arayıp iptal etmekle tehdit etti. Ve bu olmayacak. | Open Subtitles | لقد تلقى تحذيرا بأن المؤتمر سيتم إلغاؤه وهذا لن يحدث |
Ben, uh, önceden sipariş vermiştim. İptal etmeyi unutmuşum. | Open Subtitles | لدي حجز مستمر مع بائع الورود و نسيت إلغاؤه |
Yemek randevunuz iptal edildi. Rezervasyonunuzu da iptal etmemi ister misiniz? | Open Subtitles | عشاؤك تم إلغاؤه ، أتريدني أن ألغي الحجز؟ |
Kız kardeşim kalmayı reddettiği için, yarınki yemek iptal edilmiştir. | Open Subtitles | عشاء الكريسماس بالغد ... تم إلغاؤه لأن أختي ترفض الحضور |
Ama duyuruyu kaçırmış olabilme ihtimalinize karşı söyleyeyim buluşma iptal edildi. | Open Subtitles | لكن فى حالة أنكم لم تسمعوا الأخبار اللقاء الرياضى تم إلغاؤه لذلك سوف نذهب لبيوتنا |
İyi, iptal edildi desek yerinde olur. | Open Subtitles | حسنٌ، من الآمن القول أن ذلك قد تم إلغاؤه |
Hani iptal edemeyeceğin çok önemli bir randevun vardı? | Open Subtitles | قلت أنه ليس بإمكانك أخذهم، وأن لديك موعدًا لايمكنك إلغاؤه. |
Çünkü onlar bizi içine sokamadan program iptal edildi. | Open Subtitles | . لأن البرنامج تم إلغاؤه قبل أن ينقولونا إليه هُمْ ؟ |
Davetini kabul edecek ve gezinin iptal olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | هل تقبل دعوته والقول بأن رحلتك تم إلغاؤه. |
Üzgünüm çavuş. Çıkışlar iptal. | Open Subtitles | متأسف ايها الرقيب العبور تم إلغاؤه |
Etnik Uyumsuzluk Komedisi 644. bölüm iptal edildi. | Open Subtitles | كوميديا عدم التطابق العرقي#644 تم إلغاؤه |
1.00 randevun iptal edildi. | Open Subtitles | موعدكِ الذي عند الواحدة قد تم إلغاؤه. |
Tarçın Festivalinin iptal edildiğinden haberiniz vardır. | Open Subtitles | أنتم تعلمون بأن "مـهرجـان القـرفـة" تم إلغاؤه |
Dostlar, festivalin iptal edildiğinin farkındasınız. | Open Subtitles | أنتم يا رفاق تعلمون أن "مـهرجـان القـرفـة" تمّ إلغاؤه |
Evraklara göre birçok kez taşıma tarihi belirlenmiş fakat iptal edilip başka zamanlara ertelenmiş. | Open Subtitles | -تحققي من السجلات النقل تمّ التخطيط له، إلغاؤه وإعادة تخطيطه مراراً وتكراراً |
Kongre tarafından 1993'te iptal edildi. | Open Subtitles | تم إلغاؤه من قبل الكونغرس في عام 1993 |
Müşteri numaranız iptal edildiğinden görüşmenizi gerçekleştiremiyoruz. | Open Subtitles | لا نستطيع إتمام مُكالمتكم... لأن رقمكم تم إلغاؤه. |
- Uyuşturucu taşınan bölmelerden haberi olduğu halde çalışırsa Alberto'nun şartlı tahliyesi iptal olurdu. | Open Subtitles | قرار الإفراج المشروط الخاص ب ألبرتو قد يتم إلغاؤه إذا كان يعمل و هو يعلم على سيارات بعا أماكن خفية و التي كانت تتقل المخدرات |
Söz açılmışken, o görüşme, iptal edilmiş. | Open Subtitles | اجتماع وبالمناسبة قد حصل وتم إلغاؤه |
Milwaukee çekimlerinin iptal olduğunu söylemek istiyordum. | Open Subtitles | كنت أريد أن أخبرك أن التصوير في "ميلوكي" تم إلغاؤه |
- İptal oldu. | Open Subtitles | لقد تم إلغاؤه |