Üzerimize atmayı sevdiğiniz şey o kovanın içinde. | Open Subtitles | هناك دلو ممتلئ بالمادة التي تحبان إلقائها علينا هناك |
Aslında onları denize atmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | ... أُفكر في إلقائها في البحر في الواقع |
Haber bölümü odasının camından içeriye atılmış. | Open Subtitles | والتي تم إلقائها من خلال النافذة من حجرة عمليات غرفة الأخبار |
Görünüşe göre, infaz edilip suya atılmış. | Open Subtitles | يبدو وأنها قتلت بأسلوب الإعدام بالرصاص ثم تم إلقائها في المياه |
Gelgit akışını ve mevcut durumları göz önüne alırsak limanın içinde bir yerlerden atılmış olmalı. | Open Subtitles | تم إلقائها من مكان ما في داخل الميناء |