AK: Kullanmaya alışmam yaklaşık üç yada dört saat kadar sürdü. | TED | أ.ك. : استغرق ذلك حوالى ثلاث إلى أربع ساعات لتدريب الذراع. |
Demek ki tipik normal genç yetişkinlerin dikkat kapsamlarında üç ya da dört obje olabiliyor. | TED | إذا فلاعب الفيديو العادي البالغ لديه القدرة على متابعة ثلاث إلى أربع كائنات |
Birkaç saat sonra, kurtarmanın başarılı olduğunu söyleyen bir telefon aldık ve Thomas'ın bağışları dört farklı yere gidecekti. | TED | بعد ساعات،اتصلوا وقالوا أن الانتعاش كان ناجحًا وتبرعات توماس سوف تذهب إلى أربع جهات مختلفة |
Onları steril, veya topraksız olarak, kurt gübrelerinde yetiştirmemiz, ve her üç - dört ayda bir açık havaya almamız gerekiyordu. | TED | كان علينا تربيتها في السماد والذي كان معقما ونأخذه للخارج كل ثلاثة إلى أربع أشهر |
Şehir dört bölgeye bölünmüş vaziyette. | Open Subtitles | الآن، المدينة مقسمة إلى أربع مناطق، كما تعرفون |
Lisede geçirdiğim dört yılı bir dört yıl daha geçireceğim üniversiteye girmeye çalışarak harcadım. | Open Subtitles | لقد أمضيت السنوات الأربعة من الثانوية في محاولة الدخول إلى أربع سنوات من الكلية |
Onu öldürmekten bahsediyorum kalbini dört parçaya ayırmamız gerekecek. | Open Subtitles | أُخبرُك الذي لقَتْلها، نحن سَيكونُ عِنْدَنا لقَطْع قلبِها إلى أربع قِطَعِ. |
Almanya dört işgal bölgesine bölündü ve her Müttefik, başkentten bir kısım aldı. | Open Subtitles | قسمت ألمانيا إلى أربع مناطق نفوذ حيث كان لكل دولة من الحلفاء السيطرة على قطاع من العاصمة الألمانية |
Astar vurulmuş. Kuruması üç ila dört saat sürer. | Open Subtitles | يأخذ ثلاث إلى أربع ساعات للجفاف في الرطوبة |
Tespit ettiğimiz insan sayısına göre, bu en azından dört tur edecek. | Open Subtitles | نظرًا إلى العدد الذي نتبيّنه سنحتاج إلى أربع رحلات |
Bu süper modeller krize girdi mi rahat üç dört saat mola demektir. -Yani Sara'yla eğlenmeye yetecek kadar zaman vardı. | Open Subtitles | عندما يلقي هؤلاء العارضات نوباتهم فهي ثلاث إلى أربع ساعات من الوقت الضائع |
İki çorba kaşığı bal, üç dört damla fıstık yağı 110 gr. | Open Subtitles | ملعقتا طعام من العسل ثلاث إلى أربع قطرات من زيت الفستق أربعة أونسات من الفانيلا |
dört tane bara uğradıktan sonra Miami'de ne kadar çok alkolik olduğunu daha iyi anlamış bulunmaktayım. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى أربع حانات وحصلت على تقييم جيد بعدد مدمنى الكحول بميامى |
Hanımefendi, ben de şu anda bunu halletmeye çalışıyorum fakat kızları dört farklı hastaneye gönderttik. | Open Subtitles | سيدتي, هذا ما أحاول أن أفهمه حالياً. لكن لدينا فتيات أرسلوا إلى أربع مستشفيات مختلفة. |
Sadece varlığı bile döngüyü dört kronon genişletti. | Open Subtitles | مجرد وجوده في المبني قد سبب امتداد الدارة كهربائية إلى أربع وحدات زمنية |