Yani, ricalardan artık baya bıktım. Ayrıca, sen her zaman bana kaba davrandın. | Open Subtitles | حسناُ، إن لدي كثير من الطلبات حالياً بالإضافة إلى أنك كنت لئيماً معي |
Ayrıca, Georgianna ile sen biraz başbaşa kalmalısınız. | Open Subtitles | إضافة إلى أنك يجب أن تقضي وقتا بمفردك مع جورجيانا |
Ayrıca, Georgianna ile sen biraz başbaşa kalmalısınız. | Open Subtitles | إضافة إلى أنك يجب أن تقضي وقتا بمفردك مع جورجيانا |
senin orospu olduğunu asla ima etmemeliydim... ya da göğüslerine hakaret etmemeliydim. | Open Subtitles | لم يكن يجب أن أشير إلى أنك مومس او أن أهين ثدييك |
Bana karşı olan saldırganca davranışların senin de beni çekici bulduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | محاولاتك الجريئة معى تشير إلى أنك تشعرين بما أشعر |
Hayatım karmakarışık. Ayrıca senin de çektiklerini biliyorum. | Open Subtitles | حياتي فوضوية، بالإضافة إلى أنك مررت بالكثير أيضاً. |
sen ve ailenin buraya gün ışığı ve ötenazinin ışınları gibi geldiğinizi düşünürsek. | Open Subtitles | نظراً إلى أنك وعائلتك أتيتم إلى هنا مثل أشعة الشمس والموت الرحيم |
Ayrıca, sen bana karşı dürüst oldun. O yüzden bu konuyu unutmaya hazırım. | Open Subtitles | بالاضافة إلى أنك كنت صادق معي، لذا لنضع ذلك خلف ظهرنا |
sen silahını önce ateşlemişsin | Open Subtitles | الذي يشير إلى أنك أطلقت سلاحك أولاً أليس كذلك؟ |
- Neyse, söylemek istediğim, sen bu iğrenç kuş yemini yiyerek asla mutlu olamayacaksın. | Open Subtitles | إلى أنك لن تكوني سعيدة إذا كنت تأكلين طعام العصافير هذا |
Peki, sen kadın olduğuna işaret sadece kadın sporcular için görünürlük yükseltir. | Open Subtitles | الإشارة إلى أنك أنثى تزيد الرؤية لدى الرياضيات |
Ayrıca, sen tam da düzeltmeye çalışırken hiçbir şeyin küçük tatlı ailenle aranı bozmasını istemezsin değil mi? | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنك لا تود لأى شيء أن يعبث بعائلتك الصغيرة الجميلة أنت الآن تعمل على إصلاح الأمور ، أليس كذلك ؟ |
Ama yeniden düşününce, kazayı yapanın sen olduğunu düşününce, çok ufak birşey kalıyor. | Open Subtitles | ولكن من جهة أخرى , كان أقل مايمكنك فعله نظرا إلى أنك الشخص الذي قام بتحطيم السيارة |
Ayrıca kaçınamayacağımız bir savaşın geldiğini de sen söylemiştin. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنك أنت من قُلت أن هُناك قتال قادم لا يُمكن تجنبه |
Ayrıca, sen kendini bir şey zanneden, aşırı derecede çekilmez genç bir adamsın. | Open Subtitles | إضافة إلى أنك بصورة عامة ! شاب لا يحتمل ماذا تعتقد نفسك حقاً ؟ |
Ayrıca senin buna ihtiyacın yok. Neden, biliyor musun? | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنك لا تحتاجين ذلك يا فتاة, أتعلمين لماذا؟ |
Evet, ama benim için o, senin dehanın bir göstergesiydi. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي كان ذلك إشارة إلى أنك عبقري |
İkiniz madem sadece öpüştünüz bu senin için sorun olmaz herhalde. | Open Subtitles | أعني ، بالنظر إلى أنك قبلتها فحسب لا أرى أن لديك مشكلة مع هذا |
Aynı şey değil. Ayrıca, senin partnerlerin ikimize de yeter. | Open Subtitles | هذا ليس الأمر، إضافة إلى أنك تستمتعي بما يكفي عن كلانا |
senin çok sık seyahat ettiğini kastetmiştim. | Open Subtitles | ماذا تعني؟ كنت أشير إلى أنك تسافر كثيراً |