ويكيبيديا

    "إلى أوروبا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Avrupa'ya
        
    • Avrupaya
        
    • Avrupa'yı
        
    (gagalı memeli) Bu hayvanlar Avustralya'dan Avrupa'ya ilk getirildiklerinde 18. Open Subtitles عندما وصلت نماذج من هذا الكائن إلى أوروبا من أستراليا،‏
    Sınır üzerinden aşırı derecede silahın Orta Asya'da Avrupa'ya Taşındığından şüpheleniyorduk. Open Subtitles نشتبه بوجود مخابئ كبيرة للأسلحة تنتقل من آسيا الوسطى إلى أوروبا
    İlaçlar beni iyileştirene kadar, Avrupa'ya gideceğim gün içinde yetenek avcıIığı yapacağım ve gece de kendimi yatağa kelepçeleyeceğim. Open Subtitles لحين أن تقوم بتصليحها الأدوية سأذهب إلى أوروبا سأقوم بالأستطلاع خلال النهار و في الليل سأقوم بتكبيل نفسي بالسرير
    Eğer torunum hakkında bir şeyler bilseydim onunla Avrupa'ya asla gitmezdim. Open Subtitles لم أكن أبدا ذهب إلى أوروبا معه كان يعرف عن حفيدي.
    Batı ve Kuzey Afrika'dan Avrupa'ya geçmeye çalışan kuzenlerimin karşılaştığı riskler bunlar. TED هذه هي المخاطر التي يواجهها أصدقائي من شمال وغرب أفريقيا أثناء محاولتهم العبور إلى أوروبا.
    Yaklaşık yarım milyonu bu yıla kadar Akdeniz üzerinden Avrupa'ya geçmiş bulunmakta, ve kabaca 4.000'i Calais'de kalmaktalar. TED هذه السنة، حوالي نصف مليون شخص قد عبر البحر الأبيض المتوسط إلى أوروبا حتى الآن، وتقريبا 4000 منهم مقيمون بكاليه.
    Lale, Avrupa'ya Doğu'dan hareket eden ticaret gemileriyle getirilmişti. TED كانت التوليب تأتي إلى أوروبا عبر حركة التجارة وتستورد من الشرق.
    Bu yayılım, Flemenk tüccarların Avrupa'ya çok miktarda çayı, 1600'lerin başlarında getirmesiyle daha da fazlalaştı. TED بدأ ذلك الانتشار جديًا في أوائل القرن 17 عندما أدخل التُجار الهولنديون الشاي بكميات كبيرة إلى أوروبا.
    Hepsi, kârlarını arttırmak için, kendi çaylarını Avrupa'ya önce getirmek için yarışıyordu. TED كانت الشركات تتسابق لتكون أول من يحضر الشاي إلى أوروبا لتحقيق أكبر قدر من الأرباح.
    Geçen yıl, yardımımıza muhtaç 1 milyondan fazla insan Avrupa'ya geldi. Bizim cevabımız, açıkçası, içler acısıydı. TED في العام الماضي، وصل أكثر من مليون شخص إلى أوروبا في حاجة إلى مساعدتنا، وكان ردنا، بصراحة، مثيراً للشفقة.
    Ancak, bu kadar altının Avrupa'ya nakliyesi oldukça zahmetli ve elverişsizdi. TED لكن كان من غير الملائم بالمرة التفكير في شحن هذه الكميات من الذهب إلى أوروبا.
    O, Avrupa'ya varmaya çalışan 3.700 diğer mülteciyle birlikte öldü. TED توفي إلى جانب 3700 آخرين ممن كانوا يحاولون الوصول إلى أوروبا.
    Sıklıkla, Avrupa'ya ulaşmak için hayatlarını tehlikeye atıyorlar. TED والكثير منهم، يخاطر بحياته ليصل إلى أوروبا.
    Bu ilişki o kadar faydalıydı ki kediler Neolitik çiftçilerle birlikte Anadolu'dan Avrupa'ya ve oradan da Akdeniz'e göç etti. TED كانت علاقتهما مفيدة للغاية إلى الحد الذي جعل القطط تهاجر برفقة مزارعي العصر الحجري من الأناضول إلى أوروبا والبحر المتوسط.
    Kuzey Amerika'dan Avrupa'ya, Çin'den Japonya'ya doğum oranlarında aslında sürekli bir azalma var. TED من أمريكا الشمالية إلى أوروبا إلى الصين إلى اليابان، هناك بالفعل انخفاضٌ بشكلٍ ثابت في معدّلات الولادات.
    Bulmak için antikacılara veya Avrupa'ya gitmeniz lazımdı. TED كان عليك أن تذهب إلى محلات التحف وكان عليك أن تذهب إلى أوروبا
    Her neyse, Avrupa'ya döndüğümde seni aramamı söylediler. Ne kadar da büyüleyici bir çifttiniz. Open Subtitles على أى حال ، لقد طلبوا منى أن أتصل بك حين أصل إلى أوروبا
    Söylemek zor. Avrupa'ya iş seyahatine gidebilir. Open Subtitles من الصعب الإخْبار.قَدْ يَذْهبُ إلى أوروبا في سفريةِ تجارة
    Bana Avrupa'ya gitmemi tavsiye etti. Open Subtitles لقد أخبرني نصيحته العظيمة أن أذهب إلى أوروبا.
    Evet, bugün için Avrupa'ya tek bir uçuş kalmış. Open Subtitles نعم، هُناكَ رحِلة واحِدة مُتبقية إلى أوروبا اليوم
    Dürüst olalım, şuan bölünmüş Avrupadan çok birlik olan Avrupaya ihtiyacımız var. TED ولنكن صريحين، هذا هو الوقت الذي نحتاج فيه إلى أوروبا أكثر من ذي قبل.
    Onunla birkaç aylığına Avrupa'yı gezmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أسافر معها إلى أوروبا لبضعة شهور فقط

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد