Ama komutan, ya yeni talimatlar benim sorgulama için Dünya'ya dönmemi gerektirirse? | Open Subtitles | ولكن أيها الآمر لنفرض أن التوجيهات الجديدة تقضي بعودتي إلى الأرض للاستجواب |
Dünya'ya gideceğiz. Siz ikiniz gitmeniz gereken yere oradan gidebilirsiniz. | Open Subtitles | سنذهب إلى الأرض و يمكنك الذهاب لأى مكان من هناك |
Eğer bu işe yararsa ve Dünya'ya bir solucan tüneli açabilirsek... | Open Subtitles | لو نجح هذا، وتمكنا من إنشاء ثقب دودي يصل إلى الأرض |
Isırıp tırmalamak için Aki'nin yüzüne atlamıştım ama o beni yere fırlattı ve bir kulağımı Katana'sı ile kesti. | Open Subtitles | وتسللت إلى وجه ساكي وأخذت أعضه وأخدشه لكنه قذفني إلى الأرض و قطع أذني بضربة واحدة من سيف الكاتانا |
dünyaya sinyaller yansıtması için ayın her tarafına aynalar koyduk. | Open Subtitles | وضعنا مرايات في جميع أنحاء القمر لترتد الإشارات إلى الأرض |
Wraith kuşatması altındayken kaçıp, Dünya'ya dönen Eskiler'in isimlerine ait bir kayıt. | Open Subtitles | إنها أسماء القدماء الذين رحلوا عندما كانت تحت الحصار ورجعوا إلى الأرض |
Dünya'ya giden yolun bir sonraki ipucuna 3 gün kaldı. | Open Subtitles | ثلاث أيام توقُف مِنْ الخطوة القادمة فى الطريق إلى الأرض |
Beni dua ederek Dünya'ya çağırdığınız için hayatta olduğuma inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنى حى اليوم لأنك صليت كى أعود إلى الأرض |
Şimdi ben diğerlerinden daha aydınlatıcı olan üçüncü bir seçeneği tartışmaya açacağım. Bunu gözünüzde canlandırmak için diyelim ki bir Marslı Dünya'ya geldi ve yok olmuş bir medeniyet buldu. | TED | سأحاول أن أطرح وأناقش بديلا ثالثا والذي يكون مسلطاً الضوء أكثر بكثير من أي من تلك، ولكي نضع ذلك في تصور، فلنتخيل أن مريخياً نزل إلى الأرض ووجد حضارة مخربة. |
Geri döndük, gürültülü bir şekilde Dünya'ya geri döndük ve Soyuz içerisinde Kazakistan'a inmek böyle görünüyordu. | TED | وقد رجعنا، رجعنا بحماس إلى الأرض وهكذا بدا أن نهبط بالسويوز في كازخستان. |
Kuzey Kutbu'ndan Dünya'ya baktığınızda saat yönünün tersine döndüğünü görürsünüz. | TED | إذا نظرتم إلى الأرض من القطب الشمالي، ستجدون أنها تدور عكس عقارب الساعة. |
Muhtemelen karmaşık organik maddeyi de Dünya'ya getirdiler ve bu da yaşamın başlamasında tetikleyici rol oynamış olabilir. | TED | ومن المحتمل أنها أوصلت إلى الأرض مواد عضوية معقدة أيضًا. ولعل هذا قد مهّد لنشأة الحياة. |
Uzaydan Dünya'ya baktığımızda mavi, sulu bir dünya görürüz. | TED | عندما ننظر إلى الأرض من الفضاء، فإنّنا نرى عالماً مائياً أزرق. |
Ve 14 Eylül 2015'te, dedektörün açılışından birkaç gün sonra, o çarpışan kara deliklerden çıkan yer çekimsel dalgalar Dünya'ya nüfuz etti. | TED | و في 14 سبتمبر عام 2015 بعد أيام من عمل الكاشف موجات الجاذبية من هذه الثقوب السوداء المتصادمة انتقلت إلى الأرض |
Yeryüzü, öbürlerinden kat kat daha büyük olan obje, elmayı yere çekti. | Open Subtitles | الأرض، إلى حد بعيد هي الكائن الأكبر كتلة، تجذب التفاحة إلى الأرض. |
Deli olmalısın." Onun yerine yere doğru eğilir ve beş tane taş alır ve çoban çantasına koyar devamında devle karşılaşmak için dağdan aşağı inmeye başlar. | TED | و بدلا من ذلك ينظر إلى الأرض و يلتقط خمسة أحجار و يضعهم في حقيبته ويبدأ في النزول من على جانب الجبل ليقابل العملاق. |
Ve aniden elmayı yere doğru çeken kuvvetin gezegenlerin ve ayın hareketlerini düzenleyen kuvvetle aynı olabileceğini farketti. | TED | وقد أدرك فجأة أن القوى التي سحبت التفاحة إلى أسفل إلى الأرض قد تكون نفس القوى التي تنظم الحركات للكواكب والقمر. |
Babam bu mesajları dünyaya bana yardım edip tarihin tekrarlanmaması için gönderdi. | Open Subtitles | أرسل لي أبي هذه الرسائل إلى الأرض لأمنع أن يعيد التاريخ نفسه |
Mısır Tanrısı'nın kafasını alıp dünyay dönerler ve onu toprağa ekerler. | Open Subtitles | و يعودان إلى الأرض برأس إله الذرة و يزرعانه في الأرض. |
Rahat, Çavuş Nelson! karaya ayak basmak ne güzel değil mi? | Open Subtitles | استرح أيها الجندي نلسون من الجيد العودة إلى الأرض أليس كذلك؟ |
Yani bir düşün, dünyayı yönetenler onu yerle bir edenlerle aynı o yüzden belki de başına gelecekleri hak ediyordur. | Open Subtitles | اعني فكر بالأمر, الناس الذين يديرون الأرض هم نفسهم الذين يديرونه إلى الأرض, لذا ربما يستحق ما سوف يحدث إليه |
Peki anlayış bizi süt ve bal akan o ülkeye götürecek mi? | Open Subtitles | لكن أسيقودنا التعاطف إلى الأرض التى يتدفق فيها اللبن و العسل ؟ |