| Bu delik, şimdiye dek kimsenin kaçamadığı bir cehenneme açılıyor. | Open Subtitles | هذه الفتحة تؤدي إلى الجحيم لم يهرب منها أحد أبداً |
| cehenneme veya kendi karanlık korku ve hayallerimizin ülkesine yönlendirir. | Open Subtitles | أدلاء إلى الجحيم أو إلى العالم مخاوفنا المظلمة الخاصة وخيالنا. |
| Eğer herhangi bir güçle buraya gelirlerse, teğmen, pozisyonumuzu cehenneme yollarlar. | Open Subtitles | لو نزلوا هنا بأيّ قوّة، مساعدة، هم سيضربون موقعنا إلى الجحيم. |
| Şehre ilk geldiğinde, "Cehennemin dibine gitsin" diye düşündüm. | Open Subtitles | عندما وصلت البلدة اولا، حسبت يمكنك أن تذهب إلى الجحيم بالطريقة التي تريده دون مساعدتي |
| İkimiz de zavallı sivillerin bizi Cehennem'e götüreceğini biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف ذلك، وهذا الأحمق سيقودنا مباشرة إلى الجحيم |
| Tanrı adına, kutsal isa adına cehenneme geri gitmeni emrediyorum | Open Subtitles | بإسم الإله، بإسم يسوع المسيح، أامرك ان تعود إلى الجحيم |
| Tanrı adına, kutsal isa adına cehenneme geri gitmeni emrediyorum | Open Subtitles | بإسم الإله، بإسم يسوع المسيح، أامرك ان تعود إلى الجحيم |
| Tanrı adına, kutsal isa adına cehenneme geri gitmeni emrediyorum | Open Subtitles | بإسم الإله، بإسم يسوع المسيح، أامرك ان تعود إلى الجحيم |
| O bebeğe bir şey olursa seni cehenneme yolcu ederim. | Open Subtitles | إذا أصاب الطفل أي مكروه فسوف آخذك إلى الجحيم بنفسي |
| Bu adam şampiyon olmak istiyor... ve sonra da sorunsuzca cehenneme dönecek. | Open Subtitles | الرجل يريد فقط الفوز بالبطولة و بعدها سيعود إلى الجحيم ،بدون مشاكل |
| Ama aynı iblis bizi cehenneme götürüp onu bulmamızı sağladı. | Open Subtitles | ونفس الشيطان ذلك أخذنا إلى الجحيم و أرجعنا لنعثر عليه |
| Onun da bu ülkenin de, bu şehrin de canı cehenneme. | Open Subtitles | , إلى الجحيم معه إلى الجحيم بهذه البلاد , هذه المدينة |
| Pekala pekala, neyin doğru uygun yada yanlış olacağının canı cehenneme | Open Subtitles | كل الحق، كل الحق. إلى الجحيم مع ما هو مناسب ومحترم. |
| Almond, bu ülke neden cehenneme gidiyor, hiç merak ettin mi? | Open Subtitles | اللوز ، نتساءل لماذا هذا ما يحدث بلد إلى الجحيم ؟ |
| Sana söylediğimi yapmanı ve cehenneme dönmeni şiddetle tavsiye ederim. | Open Subtitles | أقترح بقوة أن تفعل ما طلبته منك وتعود إلى الجحيم |
| O zaman babamın seni cehenneme gönderme sebebi olan dedikodular... | Open Subtitles | إذن كل تلك الشائعات بشأن إرسال أبي لكِ إلى الجحيم |
| Şifre dolandırıcılığı nedir biliyorum hanımefendi, cehenneme kadar yolun var. | Open Subtitles | أعلم بشأن مُحاولات التصيد الإلكتروني يا سيدتي فلتذهبي إلى الجحيم |
| Evet. Hayalimi puanlandıracaklarsa, Cehennemin dibine kadar yolları var. | Open Subtitles | نعم إنه كذلك، لكن إذا كانوا يريدون وضع رقم على هذا، إذن إلى الجحيم معهم |
| Zarf yok, Cehennemin dibine gitsin. | Open Subtitles | لن يحصل على مزيد من المال وليذهب إلى الجحيم |
| Ben buraya, Cehennem'e aidim ve adil lanetlenmemi kabul ediyorum. | Open Subtitles | فأنا أنتمي إلى هنا,إلى الجحيم متقبلا لعنتي |
| O kızın nerede olduğunu söyle, sonra o çocukla cehennemde yaşarsın! | Open Subtitles | بعد أن خبأت تلك الفتاة ساجعلك تذهبين مع صديقك إلى الجحيم |
| Yakında cehennemi boylayacaksın. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَذْهبَ إلى الجحيم قريباً. |
| 14 yaşında birinin sana "Siktir git" demesi gibisi yokmuş. | Open Subtitles | لا شيء مثل أن يقول لك ولد بالـ 14 أن تذهب إلى الجحيم |
| Escondido'ya giden bir otobüse bineceğim. Size de Cennet'in ağzına da Lanet olsun. | Open Subtitles | سآخذ حافلة إلى بورتو إسكونديدو، إذهبوا إلى الجحيم أنتم و فم الجنة |
| Bundan sonra, birisi Tartarus'a geri gidecek. | Open Subtitles | بعد ذلك، إحداكما ستعود إلى الجحيم |