Diğer taraftan şehit edilirsen tahta giden yolu dört nala koşar. | Open Subtitles | لكن إذا قُتلت شهيداً فستركب موجة التعاطف، حتى تصل إلى العرش |
Ancak onların işbirliğiyle tahta giden yolun açık olabilir. | Open Subtitles | بولائهم فقط سيكون طريقكِ إلى العرش خاليًا. |
Görünüşe bakılırsa, Louis'in evlenmesi gerekiyormuş ve Blair de tahta giden yolu tilki gibi gözlüyor tabii ben onu durdurmazsam. | Open Subtitles | (يظهر جلياً أن (لويس سيتزوج و(بلير) تمهد طريقها للصعود إلى العرش مالم أوقفها |
Ne de olsa,tahta geçmeye biracık daha yaklaştın. | Open Subtitles | بعد كل شيء، أنت واحد خطوة أقرب إلى العرش. |
Prens William ölünce, Stephen tahta geçmeye hak kazanacaktı. | Open Subtitles | (بموت الأمير (ويليام سيكون لـ(ستيفن) طريق مباشر إلى العرش |
Ve Seok tahta giden yolda temizlenmesi gereken bir engeldi. | Open Subtitles | و(سيوك) كان ضحية ضرورية على طريقك إلى العرش. |
Prens William ölünce, Stephen tahta geçmeye hak kazanacaktı. | Open Subtitles | (بموت الأمير (ويليام سيكون لـ(ستيفن) طريق مباشر إلى العرش |