| İnternet'te gördüm ki bu parti için yardıma ihtiyaç duyduğunuzu yazmışsınız. | Open Subtitles | قرأت إعلانكم عبر الإنترنت عن حاجتكم إلى المساعدة لتنظيم هذه الحفلة |
| Ve bunu çözmek için yardıma ihtiyacımız var. | TED | لنقوم بحل المشكلة، أعتقدُ أننا سنحتاجُ إلى المساعدة. |
| Ve onları geri getirmek için yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ونحن وصلنا إلى المساعدة هم كلاهما يصبحون خلفيين. |
| Birçok insana yardım ettim, Fakat ne zaman birileri, bir yerlerde gerçekten yardıma ihtiyaç duysa, oraya asla zamanında yetişemedim. | TED | لقد ساعدت الكثير من الناس، ولكن كلما كان هناك شخص ما بحاجة إلى المساعدة حقاً ما كنا نصل إليه مطلقاً في الوقت المناسب |
| O halde cesetten kurtulmak için yardıma ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | إذاً فستحتاج إلى المساعدة للتخلص من الجثة |
| Nasıl olsa bu yere çeki düzen vermek için yardıma ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | ابقَ وحسب. أحتاج إلى المساعدة في ترتيب المكان بأيّ حال. |
| Yahudi halkı, önlerindeki muhtemel tehlike için yardıma muhtaçtı. | Open Subtitles | سيحتاج الشعب اليهودي إلى المساعدة لينجوا من القادم إليهم |
| Fakat çocukların bütün uzuvlarının sağlam kalması için yardıma ihtiyaç duyuyoruz. | Open Subtitles | لكنا نحتاج إلى المساعدة لإيصال أبناءنا إلى المكان الذي يحتاجون أن يكونوا فيه مع إبقاء كل أطرافهم سليمة |
| Bu yüzden, Üniversiteye gitmek için yardıma ihtiyaç duyduğumda olduğu gibi, bir kez daha fark ettim ki hayal ederken veya bir hayalim varken tek başıma onu gerçekleştiremezdim. | TED | لذا أدركت مرةً أخرى، مثلما فعلت حين احتجت إلى المساعدة للذهاب إلى الجامعة، أنني حين أحلم أو يكون لي حلم، لا يمكنني أن أحققه بمفردي تمامًا. |
| Sikik bir kamyona binmek için yardıma falan ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج إلى المساعدة لصعود شاحنة |
| Seni hatırlamak için yardıma ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لستُ بحاجة إلى المساعدة لأتذكرك |
| Burada Anna için yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن في حاجة إلى المساعدة مع آنا |
| "İki kere delirdiği için yardıma ihtiyacı olsa bile lütfen huyuna gidin ama." | Open Subtitles | "لكن أرجوكم تساهلوا معها لأنه.." "حتى ضعف الجنون يحتاج إلى المساعدة" |
| Bir adresi bulmak için yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أحتاج إلى المساعدة لإيجاد العنوان . |
| Bir adresi bulmak için yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أحتاج إلى المساعدة لإيجاد العنوان . |
| Bu kıyımı kotarmak için yardıma ihtiyacımız var Bu nedenle iin içinde olmak istiyoruz. | Open Subtitles | - نحتاج إلى المساعدة للتحرّك ذلك النوع من المال. لذا، إذا تريد في... |
| Gördün mü, sana söylemiştim adamım. Gerçeklik bazen küçük bir yardıma ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | أترى، أخبرتك يا رجل العروض الواقعية تحتاج إلى المساعدة قليلاً بعض الأوقات |
| Onu yardıma ihtiyaç duyduklarında arıyorlar. | Open Subtitles | إنهمم يستعدونه عندما يحتاجون إلى المساعدة. |
| Belaya bulaştığında yardıma ihtiyaç duyacaksın. | Open Subtitles | وعندما تقعين في المتاعب سوف تحتاجين إلى المساعدة |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 