Portland'a bir telgraf çekmeliyim. | Open Subtitles | إنني سوف أضطر لأن أرسل برقية إلى بورتلاند |
Portland'a gittiğini söyledi, ben de bizi de almasını istedim. | Open Subtitles | كان متجهاً إلى بورتلاند لذلك طلبت منه إيصالنا |
Portland'a gidip, onu arayacağım ve yeniden onların babaları olmaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأذهب إلى بورتلاند وسأتصل بهما وسأجد وسيلة لأعود بها أباً من جديد |
7 yaşımdayken büyükannem beni Portland'a götürmüştü. | Open Subtitles | عندما كنت فى السابعه, جدتى أخذتنى إلى بورتلاند |
Kardeşimle bunu haftalardır planlıyorduk... şimdi trafik de vardır, Portland'a zamanında yetişemem artık. | Open Subtitles | أختي وأنا كنا نخطط لهذا لأسابيع ومع زحمة المرور, لم أعتقد أني سأصل إلى بورتلاند في الوقت |
Eğer elinde 100,000 yatıyor olsaydı, yarın Portland'a gitmekten kurtulabilirdim. | Open Subtitles | لذا إن لم يكن لديكِ مئة ألف دولار مخبأة في مكان ما أخشى أنني سأسافر إلى بورتلاند غداً |
Portland'a geri dönen sadece biz ve Starship olabilirdik. | Open Subtitles | قد نكون نحن وفرقة ستار شيب فقط في طريقنا للعودة إلى بورتلاند |
Portland'a taşınıyormuş. Ailesi tekrar barışıyor. | Open Subtitles | لقد أنتقل إلى بورتلاند والداه عادا إلى بعضهم |
Biraz para buldum, Portland'a geri dönüyorum. | Open Subtitles | لقد حصلت على بعض المال , سوف أعود إلى بورتلاند. |
Babam Portland'a taşınmak istediğimi söyledi mi sana? | Open Subtitles | أجل هل أخبرك والدي عن رغبتي بالإنتقال إلى بورتلاند ؟ |
Kurbanımız Justin Murray, New York'tan Portland'a yedi yıl önce taşınmış. | Open Subtitles | الضحية "جاستن موراي" انتقل إلى بورتلاند من نيويورك منذ سبع سنوات. |
Annemin bizi Portland'a getirmesinin ana sebeplerinden biri o. | Open Subtitles | إنها أحد الأسباب الرئيسية التي بسببها جلبتنا أمنا إلى بورتلاند. |
Drew'le Portland'a mı taşınıyorsun? | Open Subtitles | أنت و ، اه، درو هي الانتقال إلى بورتلاند ؟ |
Savannah ile Portland'a taşınmak için eşyalarımızı toparlıyoruz. | Open Subtitles | السافانا وأنا التعبئة وأنتقلت إلى بورتلاند |
14 yaşındayken annem beni ve kardeşimi Portland'a teyzemi ziyarete göndermişti, gitmek istememiştim. | Open Subtitles | وعندما كنت بالـ14 أرسلتني أمي أنا وأختي إلى بورتلاند لزيارة عمتي ولم أرد الذهاب |
Sanırım Portland'a gidip sorunun ne olduğunu kendimiz görmeliyiz. | Open Subtitles | علينا التوجه إلى "بورتلاند" لإكتشاف الأمر |
Portland'a dönüyoruz. Belki oradan da yola devam ederiz. | Open Subtitles | ، "سنعود إلى "بورتلاند إذن ربما ينبغي علينا الذهاب |
Penny, bizimle Portland'a gel. - Tansyor muyuz? | Open Subtitles | بيني، تعالي إلى بورتلاند معنا. |
Yarın Portland'a gitmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى بورتلاند في الغد |
Portland'a yeni tasindim ve bu marketi henuz bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد إنتقلت لتوي إلى "بورتلاند" ولا أعرف هذا المتجر بعد |