Protokolü biliyorum, sadece işini yaptığını da biliyorum, ...güveli hat için erişim hakkım yok. | Open Subtitles | أعرف القواعد وأعرف أنكِ تقومين بعملك فحسب لكن لا يمكنني الوصول إلى خط آمن |
Protokolü biliyorum, sadece işini yaptığını da biliyorum, ...güveli hat için erişim hakkım yok. | Open Subtitles | أعرف القواعد وأعرف أنكِ تقومين بعملك فحسب لكن لا يمكنني الوصول إلى خط آمن |
Bütün yarışçılar, başlangıç çizgisinde yerlerini alsınlar. | Open Subtitles | يرجى على جميع الفرسان التوجه إلى خط البداية |
Lütfen bütün koşucular başlangıç çizgisinde yerlerini alsın. | Open Subtitles | الآن أريد من كل المتسابقين ان يسارعوا إلى خط البداية رجاءً |
İngiliz kanalından İsveç sınırına kadar uzanan.. | Open Subtitles | و تحول الأمر إلى خط طويل من الخنادق المحصنة بقوة |
Bu ölçümleri toparladıktan sonra katılımcılarımıza bir yarış içerisinde bitiş çizgisine doğru yürürken ekstra ağırlık taşıyacaklarını söyledik. | TED | بعد جمع هذه القياسات، أخبرنا مشتركينا أنهم سيمشون إلى خط النهاية وهم يحملون وزنًا إضافيًا، كنوع من السباق. |
Kıta sınırına kadar her yer yok oldu. | Open Subtitles | كلّ شيء دُمّر طوال الطريق إلى خط التقسيم القاريّ. |
North Gwinnett bölge sınırına kadar. | Open Subtitles | شمال (غوينت) إلى خط مقاطعة |
Ama bunu yapmadan önce, onlardan bitiş çizgisine kadar olan mesafeyi hesaplamalarını istedik. | TED | ولكن قبل قيامهم بهذا، سألناهم بأن يقدّروا المسافة إلى خط النهاية. |
Fit olmayan kişiler bitiş çizgisine olan uzaklığı daha iyi fiziksel görünüme sahip insanlara göre çok daha fazla olarak tahmin ettiler. | TED | في الواقع رأى الناس، الغير لائقين بدنيًا، المسافة إلى خط النهاية أكبر بكثير من أولئك الذين يتمتعون بهيئة بدنية أفضل. |
Ama yine, bitiş çizgisine yürümeden önce onlardan uzaklığı hesaplamalarını istedik. | TED | ولكن لمرة أخرى، قبل أن نجعلهم يسيرون إلى خط النهاية، جعلناهم يُقدِّرون المسافة. |