Delinin teki Kuzey Hava Tapınağı'na doğru yol alırken burada oturup bekleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني الجلوس هنا والرجل المجنون في طريقه إلى معبد الهواء الشمالي |
Ama bizimle Kuzey Hava Tapınağı'na gelmen gerek. Bunu yapamam. | Open Subtitles | لكن يجب أن تأتي معنا إلى معبد الهواء الشمالي |
Sizi güvenli bir yere götürebiliriz ya da benimle Kuzey Hava Tapınağı'na gelip barış içinde yaşar ve hava göçebeleri olarak eğitilirsiniz. | Open Subtitles | نستطيع وضعكم فى مكان امن أو يمكنك أن تأتي معي إلى معبد الهواء الشمالي للعيش في سلام و التدرب كبدو الهواء |
Zaheer şu anda Kuzey Hava Tapınağı'na doğru yola çıkmış durumda. | Open Subtitles | زاهير يتوجه الآن إلى معبد الهواء الشمالي بينما نحن نتكلم |
Cipte taşınabilir bir telsiz olacaktı ama sinyalin Kuzey Hava Tapınağı'na ulaşması mümkün değil. | Open Subtitles | هناك راديو محمول في السيارة لكن الإشارة لن تصل إلى معبد الهواء الشمالي |
Herşeyi açık açık konuşalım Ba Sing Se'ye doğru yol alıyoruz sonra da göçebe olarak yaşamak ve Hava Ulusu'nu yeniden inşaa etmek üzere Kuzey Hava Tapınağı'na gideceğiz. | Open Subtitles | , فقط لأكون واضحة تماما , (نحن سنتجه إلى (با سينغ سي ثم إلى معبد الهواء الشمالي للعيش كرحّل |
Tenzin'le çalışmak için Kuzey Hava Tapınağı'na gitmek istediğini biliyorum ama gidemedin, çünkü sen de korkuyorsun. | Open Subtitles | أعرف بأنك ِ تريدين الذهاب , (إلى معبد الهواء الشمالي لتتدربي مع (تينزين لكنك ِ لم تفعلي ذلك لأنك ِ خائفة جدا |
Opal Kuzey Hava Tapınağı'na gitmeye karar verdi. | Open Subtitles | لقد قررت (أوبل) بأن تذهب إلى معبد الهواء الشمالي |