"إلى مكان آخر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• başka bir yere
• başka yere
• bir yere giderken
• bir yerde
• başka yerde
• başka yerden bul

Bunun için, başka bir yere gideceğiz. Herhangi bir yere.
لذلك يجب ان نذهب إلى مكان آخر أي مكان آخر.

-Haydi, başka bir yere gidelim. - yemeği en azından yiyelim.
دعنا نذهب إلى مكان آخر دعنا نذهب إلى العشاء على الأقل

- Tekneyi arıyorum. - başka bir yere gitmek istiyorum.
أحاول أن أتصل بالمركب أريد أن أذهب إلى مكان آخر

Şimdi beni başka bir yere yerleştirebileceğiniz bir program var.
تقول لي أن لديك برنامجا بإمكانه نقلي إلى مكان آخر

Bu ses tonuyla devam edersen paramı başka yere yatırırım.
واصل الحديث بهذه النبرة و سآخذ تجارتي إلى مكان آخر

O beni havaalından başka bir yere de götürmek istedi.
فتاة جيدة ؟ كانت ستأخذني من المطار إلى مكان آخر

- Ya başka bir yere gitmemiz gerekirse? İnsanlar nerede olduğumuzu nasıl bilecekler?
ماذا إن كان علينا الذهاب إلى مكان آخر فكيف سيعرف الناس أين نحنُ؟

Kevin'a onu başka bir yere, San Francisco'ya gönderdiğimi söylemiştim.
اخبرت كيفين بانني أرسلتها إلى مكان آخر إلى سان فرانسيسكو

Bir de bu sarfiyatların başka bir yere yönlendirilme ihtimalini düşünün.
الآن تخيلوا أن جميع هذه التكاليف يمكن توجيهها إلى مكان آخر

Ve bu durum, semt sakinleri ve polisin güvenlik önlemlerini artırıp hırsızların başka bir yere gitmesini sağlayacak noktaya çekmesine kadar sürecektir.
وسيظل ذلك يحدث حتى يشدد السكان والشرطة التدابير الأمنية، عندئذٍ، سينتقل السارقون إلى مكان آخر.

Her dijital dönüm noktası, şu an her ne yapıyorsanız bırakıp başka bir yere gitmeniz veya başka bir şey yapmanız için bir davettir.
كل معلم مميز رقمي و دعوة لترك ما تقوم به الآن و الذهاب إلى مكان آخر وتفعل شيئا آخر.

Bu yüzden başka bir yere gidiyorum. Hepsi bu.
لذلك سأذهب إلى مكان آخر هذا كل ما فى الأمر

Açıklamam gerekir. Tavsiyem üzerine müvekkilim başka bir yere taşınıyor.
يجب أن أوضح ، إن موكلتى ستنتقل إلى مكان آخر ، حسب نصيحتى لها

Beni eve götürdü. Ama önce başka bir yere götürdü.
أخذنى إلى البيت و لكنه كان قد أخذنى إلى مكان آخر أولاً

Belki de çoktan başka bir yere gitmiştir.
ربما غادر بالفعل، ربما سافر إلى مكان آخر

Seni başka bir yere götürmeyi iyi bir yere.
كنت أفكر في أن أخذك إلى مكان آخر مكان جيد

Bıkınca da başka bir yere gidebiliriz.
وبعد فترة لو لم تتأقلمي، يمكننا الذهاب إلى مكان آخر

Pozisyon konusunda takıştık. Arabayı başka bir yere götürdüm.
تشاجرنا بسبب الحركة فأخذت السيارة إلى مكان آخر.

Clark, burası bize göre değil. başka bir yere gidip konuşalım.
كلارك هذا المكان لايناسبنا لنذهب إلى مكان آخر ونتكلم

Neden geldiğini bulursak, onu başka yere yollamanın da yolunu buluruz.
حالما نعرف لماذا يأتي، سوف نعرف كيفية إرساله إلى مكان آخر.

Ve tabii ki başka bir yere giderken, ailenin de seninle gelmekten mutlu olacağını bilmek işleri daha da kolay bir hale getirir.
الآن بالطبع، الانتقال إلى مكان آخر يصبح أسهل بكثير عندما تعلم أن عائلتك سعيده جداً للذهاب معك

Benden uzakta, başka bir yerde, tanımadığım biri gibi.
تذهب إلى مكان آخر , بعيداً عنى شخص لا أعرفة

Buraya atmasaydınız. Gidin başka yerde oynayın.
بدون رميها إلى هنا اذهبوا إلى مكان آخر والعبوا

- Tamam, yeter bu kadar. Eğlence gemisi istiyorsan git başka yerden bul.
حسناً، هذا يكفي، إذا أردت التباهي، فإذهب إلى مكان آخر.