ABD'nin değerlerini ve ideallerini yaymak istemeyen bir adamı cinsel açıdan tatmin edecek değilim. | Open Subtitles | و ليس لدي رغبة جنسية في إمتاع رجل ليس لديه الاستعداد ليقف من أجل المساعدة على نشر أفكار و قيم الولايات المتحدة الأمريكية |
Arik, senin kadınlarını, senden daha iyi tatmin edeceğine inanıyor. | Open Subtitles | أريك) يعتقد بأنه يستطيع إمتاع) نساؤك بشكل أفضل مما تفعل |
...bisiklete binmek, araba sürmek bir kadını tatmin etmek... | Open Subtitles | ركوب الدراجة, قيادة السيارة إمتاع المرأة... . |
Yani insanların eğlenmesi için inşaa edeceğimizi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً أنت تقول بأننا سنقوم بالبناء من أجل إمتاع الناس |
Dünyanın eğlenmesi için. | Open Subtitles | هذا من أجل إمتاع العالم. |
Kendini eğlendirmeye hakkı vardı, değil mi? Aşk onun için bir oyundu. | Open Subtitles | لقد كان لها الحق فى إمتاع نفسها أليس كذلك ؟ |
Kendini eğlendirmeye hakkı vardı, değil mi? | Open Subtitles | لقد كان لها الحق فى إمتاع نفسها أليس كذلك ؟ |
Çünkü ben aynı anda hem bir kadını tatmin edip hem de bir şifonyer kuramam anlıyor musun? | Open Subtitles | لأني... كما تعرفي لا أستطيع إمتاع امرأة |
Misafiri eğlendirmeye. | Open Subtitles | هل تريدين إمتاع الضيف؟ |