Daha önemli bir şeyle ölmek isterim. Bir kadının yanında ölmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الموت في سبيل شيئ مهم بالقرب من إمرآة. |
Şahitler 35 yaşlarında İspanyol bir kadının silah sesinden sonra dükkandan çıktığını söylüyor. | Open Subtitles | ورد من الشهود أن إمرآة من أصل إسباني، في منتصف الثلاثينات، غادرت المتجر بعد أن سمعوا صوت إطلاق رصاص. |
Ama bu herifin onları yok ettiği gibi bir kadını daha yok etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكني لن أدعه يدمر إمرآة أخرى بنفس الطريقة التي دمرهما بها |
Hiç tanımadığın bir kadını uyarmak için 75 mil yol mu teptin? | Open Subtitles | قدت 120 كم لتحذير إمرآة لم تقابلها من قبل؟ |
Açık büfede oturmuş, yemek yiyormuş ve bir kadın görmüş. | Open Subtitles | كان يتناول الطعام في البوفيه ثم رأى إمرآة |
Üç haftada dört cinayet işlenmiş ve şimdi de bir kadın, iki gündür kayıpmış. | Open Subtitles | حصلت لديهم 4 جرائم قتل خلال 3 اسابيع و بالإضافة لذلك إمرآة أخرى أصبحت مفقودة منذ يومين |
Tyberghein söylemiştir. Onu başka bir kadınla görmüştüm. | Open Subtitles | بالتأكيد تابرجين يقول بأنه شوهد من قبل مع إمرآة |
''beyaz kadın, siyahi avukatı polise ihbar etti.'' manşeti şuna dönüşüyor: ''Siyahi avukat, kadını polise ihbar etti.'' | TED | أى "إمرآة تطلب الشرطة لنائب أسود من أوريجن" تصبح "نائب أسود من أوريجن يطلب الشرطة لسيدة" |
Şahitler 35 yaşlarında İspanyol bir kadının silah sesinden sonra dükkandan çıktığını söylüyor. | Open Subtitles | ورد من الشهود أن إمرآة من أصل إسباني، في منتصف الثلاثينات، غادرت المتجر بعد أن سمعوا صوت إطلاق رصاص. |
Sizin gibi bu işle uğraşan bir kadının bunu bilmemesine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا أعترف أن إمرآة في مجال عملك تجهل ذلك |
Mahkeme izni olmadan ölü bir kadının telefonuna mı sızayım? | Open Subtitles | اتريدني أن أخترق هاتف إمرآة ميتة بدون إذن؟ |
Ama ben de şöyle düşünüyorum, 80 yaşındaki bir kadının hayatına... biraz eğlence katmanın neresi kötü olabilir ki? | Open Subtitles | لكن، أناأقول... ما المشكلة لو أردت جلب السعادة والمرح في حياة إمرآة في الـ 80 من عمرها ؟ |
kadının biri sözde Chevy çalmış? | Open Subtitles | يزعم أن إمرآة سرقت سيارة شوفرليت |
Son bir hakaret olarak da bu acılı kadını karşınıza çıkardım sizi kendime hayran bıraktırmak için. | Open Subtitles | و ... و كإهانة اخرى عرضت إمرآة حزينة امامكم |
Senin zekanda bir kadını kandırmalarına izin verme. | Open Subtitles | إمرآة بذكائك لا يجب أن تخدع نفسها |
bir kadın kayıp. Yardım etmek isterler sanıyorsun. | Open Subtitles | هناك إمرآة مفقودة تظن ان هؤلاء الناس يريدون ان يساعدونا |
Onları otel odasına çekip bağlayan bir kadın... ve tecavüz edip öldüren erkek. | Open Subtitles | إمرآة تغريهم الى غرفة فندقها و تربطهم و رجل يغتصبهم و يقتلهم |
20 yıl önce Fransa'ya bir kadın için gelmiştim. | Open Subtitles | منذ عشرين عاما مضت آتيت إلى فرنسا من اجل إمرآة |
Buenos Aires'te güzel bir kadınla bütün gece tango yapmak istiyorum. | Open Subtitles | و أريد أن ارقص التانغو طوال الليل مع إمرآة جميلة من بيونس آيرس |
Tom'un böyle bir kadınla ciddi düşünmesine imkan yok, değil mi? | Open Subtitles | اعني يستحيل ان يصبح توم جادا مع إمرآة كهذه صحيح؟ |
Manşetleri irdeleme sürecine girdim ve manşeti oluşturan şeyleri anlamaya, her seferinde aynıydı: bir faaliyet içindeki hedefe karşı eylem gerçekleştiren bir özne. ''beyaz kadın, sekiz yaşındaki siyahi kızı polise ihbar ediyor.'' ''Beyaz adam, mahalle havuzunu kullanan siyahi kadını polise ihbar ediyor.'' ''Kendi ilçesinde kampanya yapan siyahi Oregonlu avukatı, bir kadın, polise ihbar ediyor.'' | TED | الذي وجدته هو طريقة لتحليل العناوين ولفهم طبقاته المتماسكة في كل قصة: شخص يفعل شيء تجاه شخص هدف منخرط في عمل ما ولذلك "إمرآة تطلب الشرطة لفتاة سوداء في الثامنة من عمرها" مثل "رجل أبيض يطلب الشرطة لسيدة سوداء تستخدم حمام سباحة الحي" مثل "سيدة تطلب الشرطة لنائب أسود في ولاية أوريجن خلال قيامه بحملته الإنتخابية في منطقتها" |