"إمرأةِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kadını
• bir kadının
• kadınla
• Bir kadın

- Bak Frasier. Bu hayali kadını yaşatmaya neden ihtiyaç duyduğunu bilmiyoruz.
مهما يَجْعلُك تَشْعرُ إحتجْ لإدامة هذه إمرأةِ الخيالِ،

Yani zavallı kadını boşa umutlandırmışım.
هذه آمالِ إمرأةِ السيّئةِ فوق بدون مقابل.

Ölümlü bir kadının oğlunun babası olmak için cehennemden geldi.
اتي من الجحيم وأنجبَ ولد من إمرأةِ هالكةِ

bir kadının benim için anlamının, kumsaldan aldığın bir taştan daha fazla olmayacağına yemin ettim.
أنا أقسمتُ ان مفيش إمرأةِ ستعني لي شيئ أبداً أكثر مِنْ حجارة التقطها من على الشاطئ

Belki de söylemeye çalıştığın şey... kendinden büyük bir kadınla olmaktan rahatsızlık duyduğundur.
لَرُبَّمَا ما أنت تَقُولُ حقاً... بأنّك مُزعج أنْ تَكُونَ مَع إمرأةِ أكبر سنّاً.

O bir Pilgrim kadınla evlenmişti, değil mi?
تَزوّجَ من مستكشفين إمرأةِ , أليس كذلك؟

Nasıl Bir kadın kamu alanında çıplak gezer?
ماذا عن ظُهُور إمرأةِ عارية في مكان عامّ؟

Bütün hayatın boyunca tek kadını beceriyorsun.
تَعْرفُ طوال العمر تُمارسُ الجنس مع إمرأةِ واحدة.

Bu kadını tanıyor muyum?
لذا، هَلْ هذه إمرأةِ شخص ما أَعْرفُ؟

"Bu büyük ulustaki her erkeği, kadını ve çocuğu tehdit eden bir şeytan yaşıyor.
شر يُهدّدُ كُلّ رجلَ إمرأةِ وطفلِ في هذه الأمةِ العظيمةِ"

Az önce komik olduğunu sandığım hikayeyi anlattım, ve bu kadını ağlattı.
أنا فقط أخبرتُ ما إعتقدتُ كَانَ a قصّة مضحكة، وهو جَعلَ a بكاء إمرأةِ.

...çok basmakalıptı ...bir kadının gerçek arzuları hakkında elle tutulur bir şey ortaya koyamıyordu.
الذي كَانَ تافهَ ولا شيء المنزّل عميق حول رغبات إمرأةِ.

Zavallı bir kadının abur cuburla mücadelesini göstermek için mi?
للتَحْديق كبَعْض إمرأةِ الفقيرةِ كفاح بالأغذية القليلة الفائدةِ؟

Evet ama zavallı bir kadının camında olmaz.
نعم، لَيسَ خارج بَعْض إمرأةِ الفقيرةِ نافذة غرفةِ نوم.

Kendi gözünü bir kadının göz yuvasına yerleştirmek, tecavüz suçu oluşturur mu?
يَلْصقُ مقلةَ عينكَ في a محجر عين إمرأةِ شكّلْ a مخالفة جنسِ؟

Yüksek sınıftan yakışıklı olmayan bir aylağım yine de 10 bini aşkın kadınla beraber oldum.
أَنا a عجز طبقة عُليا الذي لَيسَ وسيمَ، رغم ذلك كَانَ عِنْدي أكثر من 10,000 إمرأةِ.

Fez, tek bir kadınla birlikte olmak istediğini duyduğumda gerçekten heyecanlandım.
Uhm فاس تَرى... ... عندماسَمعتُبأنّككُنْتَمستعدّ لِكي يَكُونَ مَع إمرأةِ واحدة... ... أصبحتُمتحمّسَجداً.

O sessizlik içinde herkesin duyabildiği tek şey zevk içinde inleyen Bir kadın çığlığıydı.
كُلّ أي واحد يُمْكِنُ أَنْ يَسْمعَ كَانَ أنين إمرأةِ تمرّد في النشوةِ فوق الصمتِ المفاجئِ.

Nerima Bölgesindeki boş bir evde, Bir kadın cesedi bulundu.
جثة إمرأةِ وُجِدَت في بيتِ فارغِ في منطقة نيريما