Birisi, söylemesi gerekenden fazlasını söylüyorsa, sizin gerçek bir kadın olduğunuz, kalbinizin hala yandığı içindir, aleyhinize olduğu için değil. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء لجَعْل المرء يقول أكثر مِنْ يجب فهو لأنك إمرأة حقيقية وقلب جسد يحترق لَك، ولَيسَ ضدّك |
Senin için kavraması zor olsa da, gerçek bir kadın beni çekici buluyor. | Open Subtitles | .. وصعب عليكِ أن تتحمّليه أن إمرأة حقيقية تراني جذاباً |
gerçek bir kadın olmak için para biriktiriyorum. | Open Subtitles | لأجمع المال لليوم الذي سأكون به إمرأة حقيقية |
Sıcak, nefes alan bir kadına yanaşmak farklı bir şeydi. | Open Subtitles | الوجود بقرب إمرأة حقيقية دافئة كان أمراً آخر |
Birincisi, kitaplar hakkında bile olsa, gerçek bir kadınla konuşabileceksin. | Open Subtitles | أولاً ستتحدث مع إمرأة حقيقية حتى وإن كان الأمر عن الكتب |
Bu hayvanların çoğu Reagan'ın başkanlığından beri gerçek bir kadın görmedi. - Tamam. | Open Subtitles | الكثير من هؤلاء الحيوانات لم يشاهدوا إمرأة حقيقية منذ كان ريجان رئيسا |
Bana "Sen gerçek bir kadın değilsin", ithamında bulunmuştu. | Open Subtitles | لست إمرأة حقيقية ، اتهمني بذلك |
# Senin gibi bir adam bulamaz asla gerçek bir kadın# #Hadi git işine eşek herif havanı aldın # | Open Subtitles | # شخص مثلك لن يحصل على إمرأة حقيقية أنت حمار، فاسد# |
Sen sadece kocan gerçek bir kadın buldu diye deliye döndün. | Open Subtitles | أنت غاضبة لأن زوجك وجد إمرأة حقيقية |
O gerçek bir kadın. | Open Subtitles | إنها إمرأة حقيقية |
gerçek bir kadın olursun. | Open Subtitles | ستكونين إمرأة حقيقية |
gerçek bir kadın. | Open Subtitles | هي إمرأة حقيقية. |
Dişli bir kadına rastlayınca bir halt edemiyorsun tabii! | Open Subtitles | عندما a إمرأة حقيقية يُصبحُ a قبضة منك. |
Gerçek bir köpeği olmayan, gerçek bir kadınla da başa çıkamaz. - Yakışıklıydı. | Open Subtitles | -لا يجيد التعامل مع إمرأة حقيقية |