"إمرأة ذات" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bir kadın
• olan bir

Bizim tabirlerimize uyan bir kadın hakkında raporlar var.
كانت هناك تقارير عن إمرأة ذات نفس الأوصاف

Bu arada hiç maddi sıkıntısı olmayan bir kadın da değerinden şüpheliydi.
بنفس الوقت إمرأة ذات مشاكل مادية أقل كانت تقدر قيمتها

Beyaz elbise giymiş bir kadın olduğu konusunda hemfikiriz, o zaman babam bu kadını bulup yok etmek isteyecektir.
حسنا , إذا كنّا نتعامل مع إمرأة ذات رداء أبيض كان والدنا ليجد تلك الجثة و يدمرها

O küçücük ayakları olan bir köpekcik.
إنها إمرأة ذات أقدام الكلب الصغير.

Bir miktar varlığı olan bir kadın.
إمرأة ذات بعض الأملاك

Görünüşünün altında tatlı bir kadın var.
أنتِفـاتنة،لطيفة، إمرأة ذات قوام رّائع

Büyük bir serveti olan çok güzel bir kadın.
إمرأة ذات ثروة واسعة وجمال عظيم

Güçlü bir kadın olmak istemiyor musun?
ألا تريدين أن تكوني إمرأة ذات سُلطة؟

Hayatım boyunca tanıdığım bir adam parmaklarından bir şeyler çıkan bir kadın ve börek kadar zekası olan biri tarafından öldürüldü.
قبل ساعة, رجل كنت أعرفه إن حياتى قد دمرت بسبب إمرأة ذات أصابع غريبه ... و رجل غبي برأسين

Sağduyulu ve ince bir kadın olduğunuzu söylemişti.
يقول بأنها إمرأة ذات حس كبير ونضج.

"Cesareti ve metanetiyle ünlü bir kadın tarafından çağırıldım."
تم إستدعائي بواسطة إمرأة "ذات بسالة وصرامة ممتازة

Liselle'in zevk sahibi bir kadın olduğunu söyleyebilirim. Kötü bir müzisyeni sevmezdi. Evet.
لا بأس بك، يمكنني معرفة أنّ (ليزال) كانت إمرأة ذات ذوق رفيع، ما كانت لتغرم بعازف سيء

Myka, uzun siyah saçlı bir kadın tanıyoruz.
مايكا) ، نحن نعرف إمرأة ذات شعر أسود طويل.

Evet, bir kadın söylemişti.
نعم ، إمرأة ذات مرة

bir kadın vardı.
كان هناك إمرأة ذات مرة

Ben seçkin zevkleri olan bir kadınım.
إنا إمرأة ذات ذوق انتقائي.

Yani artık kendi geliri olan bir kadınsın.
أنتِ إمرأة ذات دخل إستثماري.

Castle, ben gizli yetenekleri olan bir kadınım.
كاسل)، أنـا إمرأة ذات مواهب دفينة)