"إمراة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kadın
• kadının
• kadınla
• kadını
• kadınsın
• kadına
• kadınım
• kadındı
• kadınmış
• bir bayan
• kadınlarla

Şeker gibi kokmak istemeyen bir kadın tanımıyor musunuz Allah aşkına?
الا تعرف إمراة لا تحب أن تكون رائحتها كقطعة الحلوى ؟

Bak, oyun oynamıyorum. Başka bir kadın yok. Tek kadın sensin.
هذا هراء ، لا إمراة أخرى لدي أنت الإمراة الوحيدة بحياتي

Dağın orada bir kadın vardı çiçek için orada olduğumu biliyordu.
كانت هنالك إمراة في الجبل تعرف بأنني جئت هنالك لأجل الزهور

Bir kadının göğüslerini hafızana almadıkça, o kadını elde edemezsin.
لا تستطيع نسيان إمراة اللى عندما تتوقف عن تخيل نهدها

Eşin, neden güzel bir kadınla tanışmadığımı anlar.
زوجك تريد أن تعرف لماذا لا أستطيع أن اواعد إمراة جميله

Sen de güçlü ve asil bir kadınsın ve baktığın bir aile var, odadaki herkesin elde ettiğinden daha büyük bir başarı bu.
وأنت إمراة كريمة ووقورة وتربين أسرة وهذا لأكبر إنجاز من أي شخص آخر في هذه الغرفة.

Hayır. Haberleri izleyene kadar orada bir kadın olduğunu dahi bilmiyordum.
كلا, لم أكن أعرف أن هناك إمراة إلا بعد مشاهدة الأخبار

Onu görür görmez ne kadar güzel bir kadın olacağını anladım.
في اللحظة التي رأيتها فيها عرفت انها ستصبح إمراة جميلة للغاية

Çünkü özgüvene sahip şişman bir kadın akla hayale sığmaz.
لأن وجود إمراة سمينة واثقة من نفسها أمر من غير الممكن خطوره على الفكر

Bu ambulansla getirilen 23 yaşında bir kadın, üçüncü çocuğunun doğum sancısını çekiyor.
هذه إمراة في الثالثة والعشرون من العمر قد جاءت بسيارة الإسعاف، هي في المخاض بطفلها الثالث.

Kitabın kapağında Septima Clark isimli bir kadın oturuyordu.
الذي على غلافه تجلس إمراة تُدعى سابتما كلارك

- Bu senin için çok zor olmalı. Son zamanlarda yepyeni bir kadın oldum, canım.
لا تعرفنى هذا الأيام فأنا إمراة جديدة مُنضبطة كالساعة.

Ne de olsa, bu sefil dünyada onu sevmeyen kadın var mı?
ألا يوجد هناك إمراة في العالم لا تريد عمل ذلك؟

Kalbini üniformalı bir erkeğe veren bir kadın... oldukça çabuk sevgili değiştirmeye hazırlıklı olmalıdır... yoksa sonu hicran olur.
...أي إمراة تضع قلبها على حامل زي رسمي يجب أن تتهيأ لتغير الأحباء بسرعة وإلا حياتها ستكون حياة كئيبة

kadının biri yazdırığı ilacı hamilelik sırasında kullanabilir miyim diye sordu.
راسلتها إمراة تسأل إذا ما كان الدواء الذي وُصِفَ لها في المستشفى جيد لتأخذه أثناء فترة الحمل.

Çünkü ben her zaman bu gemiden ayrılmanı ve karada insanlar için piyano çalmanı istedim ve güzel bir kadınla evlenip, çocuklarının olmasını ve yaşamdaki tüm bu şeyler erişilmez değildirler ama çaba göstermeye değerler.
لأني أردتُك دائماً ان تتَرْك هذه السفينةِ وتعزف للناسِ على الأرضِ وأن تتزوج إمراة جميلة وتنجب أطفالاً

Sanki her kadın hayatını şımartılmış bir ev kadını olarak, çocuk yetiştirerek ve yardım organize ederek geçirmek istermiş gibi.
كمـا لو أن كل إمراة تريد قضاء حياتها كربَّـة منزل حريصـةٌ تربـي أولادها و تســاعد عائلتهــا

Zalim bir kadınsın. Ona önemsizmiş gibi davranamazsın.
أنتِ إمراة قاسية من الأفضل آلا تبعدينه عنكِ

İlginç bir yazı,bir kadına ait.
لكن الإهتمام بالكتابة بهذا الشكل هو إمراة

Eğer arazi sahibi sorarsa Ben VCR'dan korkan 87 yaşında yaşlı bir kadınım.
لذا ، إذا سأل صاحب المبني فأنا إمراة في الـ 87 من عمرها وتخشي من إختبارات الإيدز ، هل تشعر بالعطش ؟

Ben çocukken, annem biraz zayıf bir kadındı.
عندما كنت صغيرة أمي كانت نوعاَ ما إمراة ضعيفة

Bilmiyorum. Tom'a göre kararlı vede hoş bir kadınmış .
لا أَعْرف بالنسبة لتوم هي إمراة ذات عزم وتصميم

Bugün buralarda dudağında halka olan genç bir bayan gördün mü?
هل رأيت إمراة صغيرة ذات حلق في شفتيها هنا الليلة ؟

Bir kraliçe diğer kadınlarla aynı yıldızların altında oturmuyor mu?
أليست الملكة تجلس تحت النجوم كأي إمراة أخرى؟