ويكيبيديا

    "إمكانيّة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ihtimal
        
    • ihtimali
        
    • olasılık
        
    • olasılığı
        
    • ihtimalini
        
    • olasılığını
        
    • tahliyesiz
        
    • reddetmenin
        
    Böyle bir ihtimal yok demiyorum, elbet olacak sadece önce durumu kontrol altına almalıyım. Open Subtitles لم أقل أنّها ليست إمكانيّة... بطبيعة الحال. إنّي بحاجة لأخذ الأرض أولاً ، كما تعرف؟
    Bir kere havalandırmada emeklemeye başlayınca, bir ihtimal... Open Subtitles -لا يهمّ . عندما نزحف في فتحة التدفئة، هناك إمكانيّة...
    Önemli değil. Portatif makasın işe yaramama ihtimali var. Open Subtitles لا يهمّ، فهناك إمكانيّة كبيرة بألّا تُجدي آلة الإخراج نفعاً
    En kötü günlerde bile bir neşe ihtimali var, Open Subtitles حتى في أسوأ الأيّام، هناك إمكانيّة للمرح.
    Kayzer gittikçe gölge bir krala dönüşüyordu ve insanlar açık açık tahttan çekilmesinin arzu ettikleri bir olasılık olduğundan bahsediyorlardı. Open Subtitles وتحدث الناس علانيّة عن زيادة رغبتهم فى إمكانيّة تنازله
    Dün gece dışarıda koşanın İskandinav bir kadın atlet olma olasılığı dışındaki diğer olasılıklar nedir? Open Subtitles وبإستبعاد إمكانيّة أن تكون تلك المرآة الاسكندنافية الاولمبية هى التى كانت تجري خارج بيتنا اللّيلة الماضية
    Yani beyler, savaşı bu gece bitirme ihtimalini konuşalım. Open Subtitles لذا أيّها السّادة، فلنناقش إمكانيّة إنهاء الحرب الليلة
    Tekrarlanmış psikoloji testleri, hedefinizi birine söylemenizin onun gerçekleşme olasılığını azalttığını ispatladı. TED أثبتت التّجارب السّيكولوجيّة المتكرّرة أنّ إخبار أحد ما بهدفك يُقلّل من إمكانيّة تحقيقه.
    Chris cinayetleri üstlenecek, şartlı tahliyesiz müebbet yiyecek. Open Subtitles .كريس) يعترف بجرائم القتل كلّها) مؤبّد بدون إمكانيّة للتسريح
    Şeytanı reddetmenin bir faydası yok. Artık başka birinin sorunu. Open Subtitles لا، لا إمكانيّة لهزيمة الشرّير و قد أصبح مشكلةً لشخص آخر الآن
    Bir ihtimal var mı? Open Subtitles أهناك أيّ إمكانيّة...
    Ama Rudolf, şöyle bir ihtimal yok mu... Open Subtitles أجل، لكن (رودولف) هل هناك أيّ إمكانيّة... ؟
    Tehditin kendi güvenliğinden gelme ihtimali de var. Open Subtitles كما خطر لي إمكانيّة أن يكون التهديد من فريق حمايته.
    Bilgisayar mesajının izini sürmeye çalıştık ama asimetrik bir algoritmayla gönderilmiş böylece sinyalin dünya çapındaki binlerce farklı sunucudan gelme ihtimali oluşuyor. Open Subtitles حاولنا تعقّب رسالة الكمبيوتر لكن... تمّ إرسالها بخوارزميّة أمنيّة لا متماثلة... مع إمكانيّة للبثّ في كافّة أنحاء الكرة الأرضيّة عبر آلاف الخوادم المختلفة
    En kötü günlerde bile, mutlu olmak gibi bir olasılık var. Open Subtitles أنّه حتى في أسوأ الأيام، هناك إمكانيّة للفرح.
    - Bir olasılık olduğunu inkar edemezsin. Open Subtitles -كلاّ . -لا يُمكنكِ أن تنكري أنّ هناك إمكانيّة ...
    Maddeyi enerjiye dönüştürme olasılığı kuşların çok az olduğunu bir yerde onlara karanlıkta ateş etmeye benzer. Open Subtitles إمكانيّة تحويل المادّة لطاقة مماثل لإرداء طيور في الظلام في بلاد قلّما تجد بها طيوراً.
    Belki ölüm olasılığı bunu açığa çıkarır. ölüm hepimizi açığa çıkarır. Open Subtitles ولعلّ إمكانيّة الموت تفتحه فالموت يفتحنا جميعاً
    İşin aslı gezegenimin, aradığımız gezegen olmadığı ihtimalini hiç aklıma getirmemiştim. Open Subtitles الحقيقة أنّي لمْ آخذ بعين الاعتبار إمكانيّة ألّا يكون كوكبي هو المنشود
    Zaman herzaman benden yana, ölme olasılığını elde etmiş olabilirim... fakat bu ülkede ölüm cezası yok. Open Subtitles الوقت هو دائمًا حليفي. لقد حصلت الآن على إمكانيّة الموت لكن، لا يُوجد حُكم إعدام في هذه البلاد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد