Bunlar bittiğinde, temiz bir zafer olduğunda kaderini tayin edersiniz. | Open Subtitles | وعندما ينتهي ذلك, عندما يكون هناك إنتصار واضح قرر مصيره |
Benim de zafer kazanmam gerek, kendime bir yer sağlayabilmek için, kartelden arta kalanda. | Open Subtitles | أريد أيضاً تحقيق إنتصار لإعادة الثقة بي لدى من تبقى من الكارتيل |
Kolay bir zafer kazanmış yeni mezun saf bir savaşçının mı? | Open Subtitles | تخرج حديثاً, محامي ساذج مع إنتصار واحد سهل ؟ |
Goliath'a karşı genç David'in zaferi cumhuriyetimizin zaferini simgeleyen olabilirdi. | Open Subtitles | إنتصار الفتى داود على جالوت يمكن أن ترمز إلى انتصار جمهوريتنا |
Ve Knockahomer üç zafer turundan sonra biraları içti. | Open Subtitles | ثم قام بثلاث دورات إنتصار وتظاهر بشرب البيرة |
Bobby Fischer'ın, 1972'de Boris Spassky'e karşı kazandığı zafer, ABD'de satrancın benzeri görülmemiş şekilde patlamasına ve Amerika ve dünyada oyunun tanınmasına sebep oldu. | Open Subtitles | إنتصار بوبي فيشر على بوريس سباسكي في 1972 أحدث انفجار في تعلم لعبة الشطرنج ونشرها بأمريكا وأنحاء العالم |
Zaten her gece Ryan'ın zafer yemeği olmuyor mu? | Open Subtitles | راين لديه عشاء إنتصار ككل ليلة 22 00: 01: 08,997 |
Sanırım bu çıkarma harekatını zafer olarak ilan edebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أننا قد نعلن بحذر بأن الهبوط إنتصار. |
Ama eğer sadece kendinizi tanıyor, düşmanınızı tanımıyorsanız her zafer için... | Open Subtitles | ولكن إذا كنت تعرف نفسك فقط، وليس عدوك ...مقابل كل إنتصار |
Bu zafer üzerinde oyalanmak için zaman yoktu, daha zorlu bir görev Doug'ı bekliyordu, | Open Subtitles | ليس هناك وقت ليركز على أحث إنتصار له لأن هناك تحدي أكبر في إنتظاره |
Bizi şaşırtan bir zafer. | Open Subtitles | الأشياء الرائعة حول إنتصار الإئتلاف السريع |
Ama bugün burada zafer yoksa, onunla kazanılacak bir zafer de yok. | Open Subtitles | ولكن لا يوجد إنتصار عليها بدون إنتصار هنا اليوم |
Her neyse uzay zamanı sürecinde küçük bir zafer. | Open Subtitles | هذا إنتصار واحد صغير لإستمرارية الزمكان أو أياً كان هذا بحق الجحيم |
Bu savaşta kazanılacak bir Amerikan zaferi doğal olarak çok yararlı olacaktır. | Open Subtitles | إنتصار امريكي في هذة المعركه بالتأكيد سيكون منفعاً جداً |
Goliath'a karşı genç David'in zaferi cumhuriyetimizin zaferini simgeleyen olabilirdi. | Open Subtitles | إنتصار الفتى داود على جالوت يمكن أن ترمز إلى انتصار جمهوريتنا |
Alman Devrimi'nin zaferi bir kez daha Alman usulü için yolu açtı! | Open Subtitles | إنتصار الثورة الالمانية أصبحت مجدداً وجهة الطريق الالماني |
Çok iyi sevgilim. Büyük başarı. | Open Subtitles | . أحسنت عملاً ، يا عزيزتي ، إنتصار حقيقي |
Jemima zaferin arifesine geldiğimizi söyledi. | Open Subtitles | إن " جيميما " تُخبرني أننا في عشية إنتصار |
Alaska'da hayatın kendisinin zaferine tanıklık ediyoruz. | Open Subtitles | في ألاسكا، نحن شهود على إنتصار الحياة نفسها. |
Her zaferinin önceden yorulmaksızın provasını yapıyor. | Open Subtitles | كان يتدرب من دون ملل لدرجة توقعه لأي إنتصار |
Ayrıca asilerin zaferinden sonra yalnız kundakçılar her yerde görülüyor. | Open Subtitles | ، و بعد إنتصار المتمرّدين يرون مشعلي الحرائق بمفردهم بكل مكان |
Şimdi, bir Amerikalı ailenin zaferini sunmaktan gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | الآن ، نشعر بالفخر لتقديم إنتصار عائلة أمريكية |
Newton'un denklemlerinin başarısı, gezegenler ve yıldızları anlamak için yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştı. | Open Subtitles | إنتصار معادلات نيوتن أتت من السعي لفهم الكواكب والنجوم |
Bir insan bile bugün yaptığımızla Tanrı'ya yaklaşabildiyse bu bir zaferdir. | Open Subtitles | لوكلشخصيتقربللرب اليوم.. -رغم كل أعمالنا، فإذن هناك إنتصار . -أجل . |