O gün Fransa'da, ilk halka açık kafa kesimi filmi yapıldı. | TED | في ذلك اليوم تم إنشاء أول فيلم عن قطع الرؤوس في فرنسا |
Ticari tarımın yanında küçük ölçekli çiftçiliğin başarı ve birlikteliğine dair başarılı ilk modelleri oluşturabiliriz. | TED | يمكننا إنشاء أول نماذج ناجحة من التعايش والنجاح بين الزراعة على نطاق صغير جنبا إلى جنب الزراعة التجارية. |
Ve düğünlere çiçek teslimatı yapmaya, şehrin her yanında evlerde ve iş yerlerinde bahçeler oluşturmaya başladı, şimdi ise, son 22 yılda Mogadishu'nun ilk halka açık parkını oluşturmaya çalışıyor. | TED | ثمّ بدأ في بيعها لحفلات الزفاف، و في انشاء حدائق بالمنازل و أعمال في مختلف أنحاء المدينة، وهو الآن يعمل على إنشاء أول حديقة عمومية بمقديشو منذ 22 سنة. |
Geçen bir buçuk yıldır Push Pop Press'teki ekibim ve Charlie Melcher ile Melcher Media ilk tam uzunluktaki interaktif kitabı oluşturmak için çalışıyorlar. | TED | إذن في السنة والنصف الماضية، فريقي في Push Pop Press وتشارلي ميلتشر وإعلام ميلتشر كانوا يعملون على إنشاء أول كتاب تفاعلي طويل. |
Yine de, video oyunları sevgisini bir işe dönüştürmeyi başardım. Önce Oyun Geliştiricileri Konferansı'nda çalıştım Trymedia adlı oyunlarda ilk başarılı dijital dağıtım şirketinin kurulmasına yardım ettim. Şimdi de 'Oyunlaştırma' blogunu yazıyorum. | TED | ولكن برغم ذلك، تمكنت من تحويل حبي لألعاب الفيديو إلى عمل، في البداية، العمل على مؤتمر مطوري الألعاب، والمساعدة في إنشاء أول شركة توزيع ألعاب إلكترونية ناجحة، تدعى "تراي ميديا"، ثم الآن، كتابة مدونة التلعيب. |
Ama, David genç, zeki ve doktora derecesi istiyor, bu sebeple yapmaya girişti. (Kahkaha) Bu kimyaya sahip olarak üretilen ilk sıvı metal bataryayı yapmaya başladı. | TED | لكن ديفيد شاب ذكي و يريد الحصول على درجة الدكتوراه، و شرع في إنشاء -- (ضحك) شرع في إنشاء أول بطارية معدن سائل من هذا النوع من الكيمياء. |