Annem bir pigmeydi. 1 metre 40 santim boyundaydı. | Open Subtitles | أمي كانت من قبيلة البيجمي كان طولها أربعة أقدام و إنش واحد |
Sinyal vermek için parmağımı birkaç santim oynatıyorum. | Open Subtitles | لقد حركت إصبعي إنش واحد فقط لأستطيع إستعمال الاشارة |
Bu tembel pislikler daha emniyetli araba kullanmak için parmaklarını neden birkaç santim kımıldatamıyor? | Open Subtitles | لماذا يبدو كسول بهذا الشكل ؟ كل مايحتاجه هو تحريك اصبعه إنش واحد ليقود بأمان أكثر |
Miğfer ikiye ayrıldı. Kralın gözünden iki santim üzerinde. | Open Subtitles | رأس الحربة، كان على بعد إنش، إنش واحد من عينه |
Kolluklar-- uc santim su. | TED | عوامات مياه من اجل مياه بعمق إنش واحد |
Bir santim sola gitse, benimle konuşmak yerine morgda olacaktın. | Open Subtitles | واجه الامر يا توني... ... إنش واحد لليسار و تكون في أحد الدروج التي في الأسفل بدلا من الحديث معي |
Teyp, adamın ağzından iki buçuk santim uzaktaymış. | Open Subtitles | الشريط كان يبعد إنش واحد عن فمه |
Buradaki tek bitki olan kum çimeni neredeyse hiç gölge sağlamaz ama kumun birkaç santim altı bile birkaç derece daha serindir. | Open Subtitles | أعشاب الكُثبان النباتات الوحيدة هُنا لا توفَّر الظل فعلياً لكِن بِعمق إنش واحد فقط تحت سطح الرمل الحرارة أبرد بعدة درجات. |
- Iki taraftan 2,5 santim. | Open Subtitles | ـ إنش واحد من الطرفين ـ ثلاثة |
- Yaklaşık 2 santim kısayım. | Open Subtitles | أقصر منه بأقل من إنش واحد |
2 santim kadar kısa. | Open Subtitles | أقصر منه بأقل من إنش واحد |
Sonuca bir santim uzaktayım. | Open Subtitles | - أنا على بعد إنش واحد ... |