Eşyalarımı depodan çıkarttım. Şunlara bir bak. | Open Subtitles | أخرجت صناديقي من المخزن اليوم إنظري إلى كلّ هذا |
Saçıma bir bak. Uyandığımda at kuyruğu olmuştu. | Open Subtitles | و إنظري إلى شعري لقد استيقظت ، وكان شعري مربوط ربطة حصان |
Şu herifin kalıbına bir baksana. Adam evsizin teki bildiğin. | Open Subtitles | إنظري إلى حجم هذا الرجل من الواضح أنه مُتشرد جديد |
O malın teki. Bizi ıssızlığın ortasına getirip... Şuna bir baksana. | Open Subtitles | إنها عنيدة جداً ، متشبثة برأيها إنظري إلى الأمر |
Hey, şuna bakın Stacey, bir süpermodelden daha çok fotoğrafın var. | Open Subtitles | إنظري إلى ذلك، عندك أكثر من صورة تعتبر نموزج متميز |
Burası halka açık bir parktı. Şuna bak. | Open Subtitles | إنها في العاده تكون حديقه عامه إنظري إلى هذا |
Trusia'ya bak. Neden kulağımı yalıyorsun? | Open Subtitles | إنظري إلى "تروشا" لماذا تلعقين أذني؟ |
Rusty'e bak. Hedefleri var. | Open Subtitles | إنظري إلى ريستي أنه مُرَكَّزُ. |
Şuna bir bak. Yaklaşık sabaha karşı 2:10'da. | Open Subtitles | إنظري إلى هذا في حوالي الساعة الثانية و عشر دقائق صباحاً |
Oldukça yıkıcı bir yeteneğin var ama yapabildiğin müziğe bir bak. | Open Subtitles | ... هبتكِ مدمرة قليلاً و لكن إنظري إلى الموسيقى التي صنعتيها |
Oldukça yıkıcı bir yeteneğin var ama yapabildiğin müziğe bir bak. | Open Subtitles | ... هبتكِ مدمرة قليلاً و لكن إنظري إلى الموسيقى التي صنعتيها |
Mmm? Onu taşıyışına bir bak. | Open Subtitles | إنظري إلى الطريقة التي يحملها بها |
Şuraya baksana! Şu ağaçlara bak... | Open Subtitles | انظري إلى هذا المكان إنظري إلى هذه الأشجار |
Shimduk, baksana işlemeleri ne kadar muntazam. | Open Subtitles | شيم دوك .. إنظري إلى التطريز .. كمّ هيّ أنيقه |
baksana çocuk oyuncağıymış gibi yapıyor. | Open Subtitles | إنظري إلى خفقِها وكأنها خبازة في محل "تول هاوس" للكعك |
Şu dikişe bakın. Bu bir mendil kalıbı. | Open Subtitles | إنظري إلى هذه القطبة المتشابكة، إنه نمط المناديل |
Çenenin dörtte birlik kısmındaki üçüncü azı dişinin diştacına bakın. | Open Subtitles | ربّما تعذيب؟ إنظري إلى التاج في الضرس الثالثة في الرباعي الرابع لقوس الفك السفلي. |
Yani, eğer beni özlersen, sadece Şuna bak... bu buruşuk korkunç canavara ve anlarsın ki orada oturuyorum | Open Subtitles | لذا ، لو إشتقتي إلي فقط إنظري إلى هذا الوحش المتجعد البشع وعندها ستعلمين بأني جالس هناك |
Şuna bak, ayakta uyuyor. | Open Subtitles | إنظري إلى الفتى الآخر الناعس الذي يقف هناك. |
Kongo'ya bak mesela... | Open Subtitles | إنظري إلى (الكونغو)، على سبيل المثال |
Küçük kardeşim, Katherine'e ve somurtkan yeni kocası Dük'e bak. | Open Subtitles | (إنظري إلى اختي الصغيرة (كاثرين مع زوجها الجديد العابس، الدوق. |
3'e bak. 3, 3, 3. | Open Subtitles | إنظري إلى 3 , ثلاثة , 3 , 3 |