Hayatımda hiç, şu eski gitar kadar güvenebileceğim bir kadına rastlamadım. | Open Subtitles | إننى لم أرى امرأة أبداً يمكننى الوثوق بها مثل هذا الجيتار |
Bana verme onu! hiç siyah inci diye bir şey duymamıştım. | Open Subtitles | لا تعطنى إياهم ، إننى لم أسمع أبداً عن اللآلئ السوداء |
Ama bilirsin işte, hiç kimseyle bu kadar yakınlaşmamıştım özellikle kolumu kaybettikten sonra. | Open Subtitles | ولكن إننى لم أكن بهذا القرب من الناس خاصه بعد ما فقدت ذراعي |
Olabilir. Bu işler hiç belli olmaz. | Open Subtitles | ربما ، إننى لم أتأكد أبداً من هذه الأشياء |
Onu otele ben götürmedim. O beni götürdü. | Open Subtitles | إننى لم أصطحبها إلى الفندق إنها هى من قامت باصطحابى |
Seni hiç aldatmak istemedim. Bunu sadece seni korumak için yaptım sevgilim. | Open Subtitles | إننى لم أخونك أبدا لقد فعلت ذلك لأحافظ عليك يا حبيبى |
Uzun zamandır duruyordu. Ama hiç giymemiştim. | Open Subtitles | لقد اقتنيته منذ فترة إننى لم أرتديه أبداً |
Beni arabasına alana kadar daha önce hiç buluşmamıştık. | Open Subtitles | إننى لم ألتق بها من قبل ليس قبل أن تلتقطنى هذه الليلة |
Hayır efendim. Burada değil. Son seferden beri hiç görmedim. | Open Subtitles | لا يا سيدى ، إنه ليس هنا ، إننى لم أره منذ المرة الأخيرة التى تتذكرها |
Hayatımda hiç bu kadar güzel vakit geçirmemiştim. | Open Subtitles | إننى لم أحظ بوقت جيد كهذا فى حياتى أبداً |
İnsanlar bu adamda ne buldu hiç anlamadım ama cezasını buldu işte. | Open Subtitles | إننى لم أعرف أبداً ماذا رأى الناس فى هذا الرجل ، و لكنه قد استحق ذلك |
Senin davranışlarını hiç söz konusu yapmadım. | Open Subtitles | إننى لم أذكر أخلاقك أبداً و إذا لم تكن تحبنى بما يكفى |
Tıbbi kariyerimde hiç o kadar korkmuş görünen bir ceset görmemiştim. | Open Subtitles | إننى لم أرى أبداً فى مهنتى الطبية نظرة الرعب هذه التى كانت على وجهه |
Daha önce böcek yiyen bitki görmemiştim hiç. | Open Subtitles | إننى لم أر نبات يقتات بالحشرات من قبل ،ما هو إسمه ؟ |
Kendi giysilerini giydi. Bu kızın giysileri gibisini hiç görmemiştim. | Open Subtitles | إننى لم أر أبداً ثياب مثل ثيابها ،من باريس |
Çok korkuyorum. Onu hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | إننى خائفة جداً . إننى لم اره هكذا من قبل |
hiç evlenmediğim için, dışarıdan biri olarak konuşacağım. | Open Subtitles | إننى لم أتزوج من قبل ، و ما سأقوله سيكون من الخارج |
Seninle hiç konuşmamıştım ve senin katlanılmaz göründüğünü düşünüyordum. | Open Subtitles | إننى لم أكن حتى لأتحدث إليك لقد ظننت أنك تبدو لا تطاق |
Siz yeni evlilerin bizim gibi antikalarla yolculuk etmek isteyeceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | هل تعرفون ، إننى لم أفكر أبداً أنكما يا حديثى الزواج ستودون السفر معنا ، نحن القدماء |
Söyledim sana. Sadece 1 saat önce geldim. Onu hiç görmedim. | Open Subtitles | لقد قلت لك إننى قد جئت منذ ساعة فقط . إننى لم أراه |
Bu sabah beni uyandırmalarına dek ben de bilmiyordum. | Open Subtitles | إننى لم أقل أنهم قد أيقظونى فى هذا الصباح |