ve "Harry, bu uyuşturucudan daha iyi sonuçta. Yani bunu yapsa....." | TED | و تقول, "هارى, إنها أفضل من المخدرات. ينبغى للولد أن .." |
Çok daha iyi, ancak mükemmellikten uzak. | TED | إنها أفضل بكثير، ولكنها ما زالت بعيدة عن الكمال. |
Ayak partisi, ayakkabı giymenize gerek yok. en güzel parti türüdür. | Open Subtitles | إنها حفلة بلا أحذية، لستم بحاجة لإرتداء أحذية، إنها أفضل حفلة |
Sana öğrettiğim metro numarasını yap. Yaptığın En iyi skeç o. | Open Subtitles | إفعل نمرة المترو التي علمتك إياها ، إنها أفضل ما تفعل |
Bu, tozlu Doğu Şehri' nde Albay'ın sinsi suratını görmekten iyidir. | Open Subtitles | إنها أفضل كثيرا من مشاهدة وجه ذلك الرائد المغرور ,الوقح, الساخر |
Bunun iyi bir fikir olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أن هذه فكرة جيدة ؟ إنها أفضل شيء أليس كذلك ؟ |
Üzgünüm, elimizdekilerin En iyisi. | Open Subtitles | الذي نعتقد إنه من قام بتزييف هذه التسجيلات إنها أفضل فرصة لدينا |
daha iyi parti verebilecek birini tanıyor musun? Onun için Noel gibi bir şey. | Open Subtitles | إنها أفضل مناسبة كى تتمنى فيها مثل حفلة عيد الميلاد |
Çıktığın korkunç Amber'dan on kat daha iyi. | Open Subtitles | إنها أفضل عشر مرات من تلك الفتاة الفظيعة آمبر التي كنت تواعدها. |
Peynirden çok daha iyi, herkes peynirin En iyi çözüm olduğunu zanneder oysa. | Open Subtitles | إنها أفضل من الجبن رغم ما يزعمه الناس بأن الجبن أفضل |
Bu şey harika! Bu çizgi roman, dişçilerde verdiklerinden daha iyi. | Open Subtitles | هذا رائع ، إنها أفضل كثيراً من المجلات الكوميدية لدى طبيب الأسنان |
Şu arabaya bak.Yenisinden daha iyi. Bir mücevher gibi. | Open Subtitles | انظر إلى هذه السيارة ، إنها أفضل من الجديدة إنها تلمع كالألماس |
Amcıktan daha iyi. Paradan daha iyi. | Open Subtitles | إنها أفضل من النساء إنها من أفضل من الأموال |
Ve aynı senin ellerin gibi kokarlar. Dünyanın en güzel kokusu! | Open Subtitles | وتفوح منهم نفس رائحة يديك إنها أفضل رائحة في العالم |
Tatilde gibiyim. Bazen inanamıyorum. Bu hayatımdaki en güzel duygu. | Open Subtitles | في بعض الأحيان لا أستطيع تصديق ذلك إنها أفضل مشاعر شعرت بها في حياتي |
Ben bir beyefendiyim. Gördüğüm en güzel parmak ayrımına sahipti! | Open Subtitles | أنا سيد محترم , إنها أفضل بطانة قدم رأيتها |
Bana sorarsan şimdiye dek yapılmış En iyi nişancı tüfeği. | Open Subtitles | إنها أفضل بندقية قناص على الإطلاق إذا كنت تريد رأيي |
"Bu dünyadaki En iyi iş, ülkeme hizmet etmekten gurur duyuyorum" | Open Subtitles | كان يجب أن أكون أكثر, آه إنها أفضل وظيفة في العالم |
Evet, birini sıkıntıdan kurtarmak için bildiğim En iyi yöntem bu. | Open Subtitles | أجل , إنها أفضل طريقة أعرفها حتى أُخرج نفسي من ورطة |
Dört ev arkadaşımın muhabbetlerimize dahil olduğu o köhne daireden iyidir. | Open Subtitles | إنها أفضل من شقتي القذرة وما فيها من رفاق أربعة متلصصين |
Kimsenin izlemeyeceği belgeseller yapmaktan iyidir. | TED | إنها أفضل من صناعة أفلام وثائقية لا أحد يراها أبداً. |
Pudingi götürme. En iyisi o. | Open Subtitles | انتظري، لا تأخذي الحلوى إنها أفضل شيء |