Bir daha asla tekrarlanmayacak bir deneyim oldu bizim için. | Open Subtitles | إنها تجربة من تجارب العمر التى لن تتكرر مرة أخرى |
Yani, bu duygusal yankılaşımlı ve anlamlı kısa bir deneyim. | TED | لذلك، إنها تجربة موجزة لديها صدى ومعنى عاطفي. |
Unutmayın, Fonnesbech'ten bir şey satın almak sadece alışveriş değil, bir deneyim. | Open Subtitles | وتذكرن.. اتخاد قرار الشراء هنا ليس مجرد تسوق. إنها تجربة. |
Birbirimizi içgüdüsel olarak etiketlediğimizi gösteren uygulamalı bir deney. | Open Subtitles | إنها تجربة متفاعلة تتحدى طريقة تسميتنا لبعضنا البعض بصورة غريزية |
Bu, bir çocuğun bir kaşığı tutmayı ya da kullanmayı öğrenmesine eşdeğer zorlukta, bir maymunun bir aleti kullanmasını içeren bir görevde eğitildiği çok basit bir deney. | TED | إنها تجربة بسيطة جدا حيث تم تدريب قرد في مهمة تتطلب التلاعب بأداة وتتساوى في صعوبتها مع طفل يتعلم أن يتلاعب أو يستعمل ملعقة. |
-Küçük bir deney diyelim. | Open Subtitles | ماذا ؟ إنها تجربة صغيرة فقط إنتظري لتري |
Kolun orda olmadığının farkında, ama yine de bu hissetme deneyimi hasta için sürükleyici. | TED | هو يعلم أن الذراع ليست هناك ولكن، مع ذلك، إنها تجربة مثيرة للحسية للمريض. |
Ve aslında Improv Everywhere'in amaçlarından biri bir kamusal alanda diğer insanlar için pozitif bir deneyim olacak bir sahne yaratmak. | TED | وفي الحقيقة فإن أهم الأشياء في "إمبروف أفريوير" هي إحداث مشهد في مكان عام إنها تجربة ايجابية للأشخاص الآخرين. |
İki çocuğum var ve doğurma konusunda haklı. Çok güzel bir deneyim. | Open Subtitles | لدي طفلين، إنه محقّ بشأن الولادة إنها تجربة جميلة ، |
Tıp öncesi için iyi bir deneyim. | Open Subtitles | إنها تجربة جيدة لدخول مجال الطب. |
Yeni bir deneyim olacak. Hoş karşılıyorum. | Open Subtitles | إنها تجربة جديدة لي وأنا أرحب بها |
Gerçekten arındıran bir deneyim. | TED | إنها تجربة تطهير. |
Muhteşem bir deneyim. | TED | إنها تجربة رائعة |
İşte bu kalıp benim bahsettiğim şey, gerçekten harika bir deneyim çünkü bizim yürüme özgürlüğümüz var, veya ellerimizi hareket ettirme, biliyorsunuz yeryüzünde hareket özgürlüğümüz var ancak bir inç bile hareket edemediğiniz an katılaşıyorsunuz. çünkü bu Paris alçısı ve siz onu dökerken likit gibi geliyor ancak 20 dk sonra nerdeyse sert bir taşa dönüşüyor. | TED | إذا هذا ما كنت أعنيه خلال تشكيل النموذج, إنها تجربة عظيمة, لأننا نمتلك حرية المشي, أو تحريك أيدينا أو التنقل في الأرجاء, لكن لحظة تصلب هذا, حينما لا تعود قادرا على الحركة و لو بوصة واحدة, لأن هذا الجص أشبه بالسائل , لذا لحظة سكبه يكون سائلاً, لكن بعد 20 دقيقة يصبح أشبه بصخرة صلبة. |
Bu bir deney değil, klinik bir deneme. | Open Subtitles | إنها ليست مجرد تجربة. إنها تجربة طبية. |
Şimdi size bir deney anlatmak istiyorum, yaptığımız bir klinik denemesi, yakın zaman önce tamamladık, UCL’den meslektaşlar ile, özellikle David Miller ile. | TED | وأريد أن أقول لك الآن عن تجربة، إنها تجربة سريرية قد قمنا بها، والتي إنتهت مؤخراً، والتي كانت مع زملائي في "كلية لندن الجامعية"، "ديفيد ميللر" بالتحديد. |
Bu, büyük bilimsel bir deney. | Open Subtitles | إنها تجربة علمية مهمة! ما علمي بشأنها؟ |
Çizgiyi nereye çizdiğini görmeni sağlayan küçük bir deney. | Open Subtitles | إنها تجربة بسيطة لأرى ما الحد |
Bilimsel bir deney yapıyoruz da. | Open Subtitles | إنها تجربة علميه |
Söylediğine göre bir deney yapıyormuş. | Open Subtitles | إنها تجربة على ما يبدو |
Bu bir düşünce deneyimi ve ben değerlendiriyorum. | Open Subtitles | إنها تجربة خيالية و أنا أخذها بعين الإختبار |