"إنها ترتدي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• giyiyor
• giymiş
• takıyor
• giyinmiş

Olay mahallinden kaçan kişi gibi siyah bir palto giyiyor.
إنها ترتدي المعطف الداكن كما الشخص الذي ترك مسرح الجريمة

Puanlı bir elbise giyiyor. Yüzü çok yorgun.
إنها ترتدي ثوباً من القماش المنقط ووجههامهموم.

Gina, kız bazen amındaki kılları gösterecek kadar düşen pantolonlar giyiyor.
إنها ترتدي بنطال جينز يصل إلى قمة غابتها المحترقة

Benimle aynı şeyi giymiş ama onunkisi orijinal değildi.
بالمناسبة , إنها ترتدي نفس الكنزة التي لدي و لكني أقسم بأنها بدت كالغبية

Sütyen takmıyor. Yok bir dakika sütyen takıyor.
إنها لا ترتدي حمالة صدر، مهلاً إنها ترتدي واحدة

Spor giyinmiş, yanında para yok, ayrıca nişan yüzüğü de takmıyor.
إنها ترتدي ملابس الهرولة , لا تحمل نقوداً و لا ترتدي خاتم خطوبة

Benim ayakkabılarımın aynısını giyiyor ve biri onu öldüresiye dövüyor.
, إنها ترتدي حذائي و أحد ما أطرحها ضرباً

Şahane giysiler giyiyor, güzel yerlerde geziyor.
إنها ترتدي ملابس رائعه .. وتستمتع بأماكن لطيفه

Ve bu arada, o yeleği şu oradaki kızın ondan daha büyük göüsleri olduğu gerçeğini örtmek için giyiyor.
وبالمناسبة , إنها ترتدي ذلك القميص لتخفي حقيقة أن ذلك الطفل الذي هناك لديه ثدي أكبر مما لديها

O aptal şapkayı giyiyor.
إنها ترتدي تلك القبعة الحمقاء ثانية

Küçük bir sabahlık giyiyor.
إنها ترتدي تلك الملابس الخفيفة.

güzel "sari" giyiyor,ve sen giysine bak hangi giysi ?
إنها ترتدي " الساري " الجميل ، وأنظر إلى بزتك أية بذلة هذه ؟

İpuçlarını unut, O büyük, uzun çizmeler... ve büyük bir taç giyiyor..
انس الأدلة إنها ترتدي حذاء برقبة طويلة

Pahalı tasarımcıların kıyafetlerinden giyiyor.
إنها ترتدي الكثير من الأزياء المكلفـه

T-şirt giyiyor, Mike-- gerçekten bir stili olan.
" إنها ترتدي قميصاً يا "مايك شيئاً حديثاً

Onu tutukladığımda giydiği kıyafeti giyiyor.
إنها ترتدي نفس الثياب التي أعتقلتها بها

Yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor.
إنها ترتدي كعب عالي

O benim nedime elbisemi mi giyiyor?
إنها ترتدي فستان الأشبينة الخاص بي!

Geniş bir elbise ve güzel ayakkabılar giymiş çünkü çok mutlu.
إنها ترتدي فستانٌ رائع وحذاءٌ جميل .لأنها سعيدة

Bilezik takıyor. Gördüğüm bileziği.
هي ، إنها ترتدي السوار، السوار الذي رأيته.

Kat kat giyinmiş yine. Vücudunun nasıl olduğunu bile bilmiyoruz.
إنها ترتدي طبقات،أقصد لايمكنكم حتى رؤية جسمها