ويكيبيديا

    "إنها تقول" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söylüyor
        
    • diyor
        
    • yazıyor
        
    • dedi
        
    • söyler
        
    Evet. Keşke benim editörüm olsaydın. Yani o odaklanma sorunum olduğunu söylüyor. Open Subtitles أتمنى لو كنت رئيس التحرير، إنها تقول بأن لديّ مشكلة في التركيز
    Kadın: Şimdi, çocuğun iyileştiğini ve okula gittiğini söylüyor. TED المرأة: الآن، إنها تقول أن طفلها قد تحسن وذهب اليوم إلى المدرسة.
    Bir şeyin başka bir şeye eşit olduğunu söylüyor ve bu iki farklı bakış açısı. TED إنها تقول أن شيئًا مساوٍ لشيء آخر، وهذا يمثل منظورين مختلفين.
    Efendim, diyor ki bunu bize komuta gemisine ulaşma şansı vermek için yapmış. Open Subtitles سيدى إنها تقول أنها فعلت هذا لصرف الإنتباه لتعطينا فرصه لنصل لسفينه القياده
    Bir kaç ay kayıp olan bir ajan olsa bilirdim diyor. Open Subtitles إنها تقول لو أن عميلاً اختفى لعدة أشهر، لكانت قد عرفت
    burada; onun bileklerini kestiği, ve onu bulduğunda çoktan ölmüş olduğu yazıyor. Open Subtitles إنها تقول إنه قطع معصميه و كان ميتاً بالفعل عندما عثرت عليه
    Mecbur kaldığı için umursadığını söylüyor. Open Subtitles إنها تقول لنفسها أنها تهتم به لأنه ينبغى عليها ذلك
    Çocukları da görmediğimi söylüyor, onlar da görünmezler. Open Subtitles إنها تقول بأنني لا أرى الأطفال أيضاً إنهم غير مرئيين كذلك
    Bunu kendisi söylüyor. Tüm hayatı boyunca yaptığı bu. Open Subtitles إنها تقول ذلك بنفسها فقد فعلت ذلك طوال حياتها
    Bütün gün orada olması gerektiğini söylüyor. Open Subtitles إنها تقول أن عليها البقاء هناك طوال اليوم
    Canım,onun iyi olduğunu söylüyor. Ona bir şans vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles حبيبي، إنها تقول أنه مأتمن أعتقد أنه يجب علينا أن نعطيه فرصة
    Ya doğruyu söylüyor, ya da onun gibisini hiç görmedim. Open Subtitles إما إنها تقول الحقيقه أو أننى لم يسبق لى مطلقا أن رأيت مثلها
    Fıstık ezmesini bitirdiğini söylüyor. Open Subtitles إنها تقول أن زبدة الفول السوداني على وشك الإنتهاء
    Acının hafiflediğini söylüyor. Hissedebiliyor. Open Subtitles إنها تقول أن الألم يقلل إنها تستطيع الشعور بذلك
    Annesini terk edemeyeceğini söylüyor utanıyor galiba biraz. Open Subtitles إنها تقول أنها لا تستطيع أن تهجر أمها لكني أعتقد أنه الخجل
    diyor ki; az önce babanın cehennemde yanmakta olan hayalarını ısırıyormuş. Open Subtitles .. إنها تقول أنها كانت تَعض خِصي أبيك المُحترقة في الجحيم
    - Doğru değil bu. - Doğru değil bu diyor. Open Subtitles .ذلك ليس حقيقي _ .إنها تقول أنه ليس حقيقي _
    Anlamadığım bir şey var. Doğum belgesinde, diyor ki... Open Subtitles هنا شيء لا أفهمه في شهادة الميلاد إنها تقول
    "Dilek tozu kalbinin derinlerinde ne yattığını bilir." yazıyor. Open Subtitles إنها تقول: غبار التمنّي هذا يعرف ماذا في قلبك من القلوب
    Bir damla insan hüznü lazım yazıyor. Open Subtitles إنها تقول أننا بحاجة لدمعة واحده من حزن البشر
    Bu arada Tatiana'ya çok güzel göründüğünü söyle. Sen de çok şekersin dedi. Open Subtitles وتخبر تاتيانا بأنها تبدو بالتأكيد جميلة إنها تقول بأن جميل ولك إبتسامة مثيرة
    Hep onu şımarttığımı söyler. Çocukken hiç bir şeyim yoktu. Open Subtitles حسناً, إنها تقول أنى أفسده لم يكن عندى شيء عندما كنت طفل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد