- Hiç seksi değil, hayvani. - Hiç seksi değil. | Open Subtitles | إنها غير جذابة ، إنها وقحة ليست جذابة على الإطلاق |
Susan'ın bana göstereceği evin önündeyim, ve o burada değil. | Open Subtitles | لا، إنها غير موجودة الآن، أتريدني أن أضع لها رسالة؟ |
Oldukça zararsızdır, zaten patlatılana kadar hepimiz öyle değil miyiz! | Open Subtitles | إنها غير ضارة بما فيه الكفاية حتى أنفجرت |
"Katil maymun" politik olarak doğru değil, ama gerçekliliği inkâr edilemez. | Open Subtitles | أسطورة القرد القاتل خطأ لكن لايمكننا القول إنها غير صحيحة |
Efendim, bunun kararını verebilecek kapasitede değil. | Open Subtitles | أيها الحاكِم، إنها غير مُؤهلَة لتَتخِذَ ذلكَ القرار |
- Henüz hazır değil. - Yukarıdakiler onu istiyor. Şimdi. | Open Subtitles | ـ إنها غير مستعدة ـ نريد صعود السلم الآن |
Ve bana da size tavsiye vermem için ödediniz ve tavsiyem şu ki henüz hazır değil. | Open Subtitles | وأنا أنصحك الآن بخصوص هذا المشروع .. وأقول لك إنها غير مستعدة |
Bilmiyorum, ama benim hayatım bu değil. Hiç doğru gelmiyor bunlar. | Open Subtitles | لا أدرى , لكن هذه ليست حياتى إنها غير منطقيه |
O hiç ölmedi! Hiç yaşamadı! Gerçek değil ki! | Open Subtitles | لم تمت قط، فهي لم تعش قط إنها غير حقيقية |
O gerçek değil. Git de kendi rüya güzelini yaz. | Open Subtitles | إنها غير حقيقية اذهب واكتب فتاة أحلامك بنفسك |
- Şu anda müsait değil. - Tekrarla. | Open Subtitles | بالواقع , إنها غير متوفرة أعيدي ما قلتيه |
Şansımız yaver gitmedi, değil mi? Finch başka silah kullanmış olabilir ama bu ihtimal, evet, bunlar ilişkili değil. | Open Subtitles | ربما إستعمل سلاح مختلف لكن الإحتمالات أجل إنها غير مترابطة |
Çok iyi bir yer değil ama ucuz. | Open Subtitles | إنها غير منظمة, و لكنها رخيصة هنالك مكان كاف لي |
Öyle üstün bir pozisyonda olmak bir kadın için alışılmış bir şey değil. | Open Subtitles | إنها غير تقليدية بالنسبة لإمرأة لتكون في هكذا منصب |
Bize göre tamamen görünmez olmasına rağmen bazı hayvanlara değil. | Open Subtitles | إنها غير مرئية تماماً لا، لكن ليس لبعض الحيوانات. |
Sanırım bu artık radyoaktif değil, öyle değil mi? Ya da hafif. | Open Subtitles | إنها غير مشعة الآن.آخذها أم بها بعض الإشعاع؟ |
Yenilecek gibi değil. | Open Subtitles | أجل, بعيناي, إنها غير صالحة للإستهلاك الآدمي |
Uzun bir yolculuk için hiç de dengeli değil bu. | Open Subtitles | إنها غير متوازنة, ليس لفترة طويلة للركوب بينها |
Aslında burada değil. Mesajınızı alabilir miyim? | Open Subtitles | إنها غير موجودة في الحقيقة هل أبلغها رسالة؟ |
Beni rahatsız ettiğinin ve özelime karıştığının hiç farkında değil. | Open Subtitles | أعنى , إنها غير مدركة تماماً إنها متطفلة و تداخل فى خصوصيتى |