Benim için endişeleniyor. Ben de. | Open Subtitles | إنها قلقة علىّ و أنا قلق على نفسى فى الحقيقة |
Başka biriyle olduğundan endişeleniyor ama boş zamanı olduğu için de mutlu çünkü kocası bir ezik. | Open Subtitles | إنها قلقة ما إذا كان مع شخص آخر، لكنهاسعيدةلتحظىبوقتمنالراحة.. لأنه شخص فاشل. |
Hayır. Eğer giderse bana ne olacağıyla alakalı fazlasıyla endişeleniyor. | Open Subtitles | كلا، إنها قلقة بشأن ما قد يحدث لي لو ذهبت هي للشرطة. |
Karın aradı..çok merak ediyor | Open Subtitles | زوجتك اتصلت بي. إنها قلقة جداً. |
Seni merak ediyor. | Open Subtitles | إنها قلقة بشأنك |
Çok hızlıydı! Senin için endişelenmiş. | Open Subtitles | ـ بهذه السرعة ـ إنها قلقة عليك |
Devlet okullarının durumu hakkında çok endişeleniyor. | Open Subtitles | إنها قلقة بشأن طبفة المدارس العامة |
Elbette senin için endişeleniyor, ama ona senin gibi bir yaltakçının, Japonlara fazla kurnaz geleceğini söyledim. | Open Subtitles | "إنها قلقة بشأنك بالطبع، لكنني أخبرتها أنّ مراوغاً مثلك عصي على اليابانيين" |
Onun için endişeleniyor. | Open Subtitles | تعرفين ما أقصده إنها قلقة عليه |
Senin hakkında endişeleniyor, ben de öyle. | Open Subtitles | وقالت إنها قلقة عنك، وأنا أيضا. |
Çok endişeleniyor, kendisi için değil fakat bunun, söz verdiği gibi, bize bakamayacağı anlamına geldiği için. | Open Subtitles | "إنها قلقة جداً، ليس علىنفسها..." "لكن بسبب أن ذلك سيعني أنها لن تستقبلنا في بيتها كما وعدت." |
Sizin için çok endişeleniyor, Bn. Dare. | Open Subtitles | إنها قلقة جداً عليك "يا آنسة " دير |
Karım kedi için endişeleniyor. | Open Subtitles | إنها قلقة على القطة وأنت؟ |
Seni merak ediyor, Gary. | Open Subtitles | إنها قلقة عليك يا (غاري) |
Seni merak ediyor. | Open Subtitles | إنها قلقة عليك |
Annesi arayıp duruyor. Onun için endişelenmiş olmalı. | Open Subtitles | والدته تتصل به باستمرار إنها قلقة عليه |
Senin için endişelenmiş. | Open Subtitles | إنها قلقة بشأنكِ |
Senin için endişelenmiş. | Open Subtitles | إنها قلقة عليك |