ويكيبيديا

    "إنها لن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • etmeyecek
        
    • vermez
        
    • olmayacak
        
    Tıpkı altına bez bağlayıp tüm ülke genelini arabayla kateden astronot gibi hiç de hoş seyahat etmeyecek. Open Subtitles مثل رائد الفضاء الذي قاد عبر البلد في حفاضة، إنها لن تتحمل التنقل بشكل جيد
    O, bu konuda tek kelime dahi etmeyecek. Open Subtitles إنها لن تقول شيئاً
    Hastalığını tedavi etmeyecek. Open Subtitles إنها لن تشفي مرضه
    Bu da, eş zamanlı hücre kontrolü yapmamıza izin vermez. TED لذا إنها لن تسمح لنا بالتحكم الآني بذاكرة ما.
    Biz onun arkadaşlarıyız, Anya. Ailesiyiz. Bize zarar vermez. Open Subtitles نحن أصدقائها , عائلتها إنها لن تؤذينا مطلقاً
    Bu sadece doktorlar için önemli olmayacak. Bu büyük numunelerle çalışan araştırmacılar için de önemli olacak. TED إنها لن تكون فقط مهمة للأطباء. كذلك ستكون مهمة للباحثين الذين لديهم الآن مجموعة ضخمة من العينات ليرسموا عليها.
    İnsan içine çıktığında Buffy tehdit unsuru olmayacak. Garanti ediyorum. Open Subtitles أضمن بالوقت الذي ستظهر علانية إنها لن تكون أي شيئ يشبه التهديد
    Hiçbir şeyi berbat etmeyecek, sana yemin ederim. Open Subtitles إنها لن .تفسد أي شيء، أقسم لك
    Bize yardım etmeyecek. Gidelim. Open Subtitles إنها لن تساعدنا ,هيا بنا نذهب
    Kocasını terk etmeyecek. Open Subtitles إنها لن تتخلص منه.
    İndir şunu Jennifer, o bize ateş etmeyecek, merak etme... Open Subtitles ضعيه جانبا- جنيفر، إنها لن تطلق علينا-
    Bizi takip etmeyecek. Open Subtitles أجل، إنها لن تلاحقنا
    Artık kimseyi rahatsız etmeyecek. Open Subtitles إنها لن تزعج أحدا بعد الآن
    - Gazete okurken... en azından dönüp cevap vermez. Open Subtitles من الأفضل أن أقرأ الصحيفة علي الأقل إنها لن تجيب عليَّ
    Elbette lityum iyon kadar iyi tepki vermez ama soğutucu etkisi çakışmaları telafi eder. Open Subtitles بالطبع إنها لن تتفاعل بالكفاءة ذاتها مع أيون الليثيوم ولكن التأثير التبريدي سوف يعوِّض حتماً عن ذلك القصور
    Alıcıdaki üç ışını geçmeyen bir şeye tepki bile vermez. Open Subtitles إنها لن تتفاعل حتّى يمر شيءٌ بجانبها من خلال جميع الأذرعة الثلاثة على الحساس.
    Onu durdurmadığımız sürece buna son vermez! Open Subtitles .إنها لن تتوقف إلا إذا أوقفناها عند حدها
    Bu hep böyle olmayacak. İşler değişecek. Open Subtitles إنها لن تكون بهذه الطريقة دوماً الأشياء تتغير
    Aslında Ernie, fotoğrafların yasal geçerliliği olmayacak. Open Subtitles المسألة يا إيرني , أن الصور لن يكون لها أي مأخذ قانوني إنها لن تسهل الفسخ
    Bu değişiklik bir şey olmayacak, kenara benim olmaktan gelen sürekli rahatsız. Open Subtitles إنها لن تغير أي شيء . بصرف النظر عن غضبي المستمر
    Bak bir dava olmayacak. Open Subtitles الجميع مشغول إسمع، إنها لن تصل إلى المحاكمة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد