Savaşta insanları öldürecek türden makineler, silahlar bile geliştiriyorlar. | TED | إنهم حتى يبنون الألات و الأسلحة، التي يُمكن أن تقتل الإنسان في الحرب. |
Maaş çeklerimizi bile bizi yok saymak için kapının altından atıyorlar. | Open Subtitles | إنهم حتى يدعون رواتبنا تنزلق من تحت الباب حتى يتظاهروا بأننا لسنا هنا |
Yaşlanmamışlar bile. Einstein haklıymış. | Open Subtitles | إنهم حتى لم يشيبوا لقد كان آينشتاين محقا |
Bu insanlar alkışlayamıyor bile. Şu çekici versene. | Open Subtitles | يالهؤلاء الناس ، إنهم حتى لا يستطيعون التصفيق أعطني تلك المطرقة |
Kadın zanlı mıymış? Hayır efendim, ifadesini bile almamışlar. | Open Subtitles | كلا يا سيدى إنهم حتى لم يأخذوا أى إفاده منها |
Bu göreve hiç aldırmadıklarını sanıyordum. Jim'in gösterisini yayınlamadılar bile. | Open Subtitles | إنهم لم يكونوا مهتمين بتلك المهمة إنهم حتى لم يبثوا عرض جيم |
Lanet olsun. Diplomatik belgeler. Onu aramadılar bile. | Open Subtitles | اللعنة،أوراق دبلوماسية إنهم حتى لا يفحصوها |
Yanından geçip gidiyorlar ama neyi kaçırdıklarının farkında bile değiller! | Open Subtitles | إنظرى , إنهم يقودون هناك إنهم حتى لا يعلمون ما الذى خسروه |
Dünyadaki para kaynaklarını yönetmek için yalnızca suikastler ve terörist eylemler değil savaş başlatmaktan bile çekinmezler. | Open Subtitles | من أجل أن تسيطر على التجارة العالمية إنهم لايقومون فقط بالإغتيالات و الهجمات الإرهابية إنهم حتى لايترددوا فى إشعال حرب |
Havayı bile zor pompaladılar. Sadece önlem için kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم حتى لم يقوموا بغسيل معدة لها إنهم يقومون فقط بإجراء فحوصات وقائية لها |
Kanunlara riayet etmezler, vergi ödemezler. Kırmızı ışıkta bile durmazlar. | Open Subtitles | لا يحترمون القانون ولا يدفعون الضرائب إنهم حتى لايتوقفون والإشارة حمراء |
Aynı sene okuldaki o üç kızı öldürmeye çalışmasını bile gizlediklerine eminim. | Open Subtitles | واثق إنهم حتى غطوا ذلك الأمر عندما حاولت قتل تلك الفتيات الثلاثة في نفس ذلك العام. |
Gerekirse eve bile geliyorlar. | Open Subtitles | إنهم حتى يستطيعون القدوم للمنزل إن إحتجنا لذلك |
Buz ve yemekler için servis asansörü bile monte ediyorlar... | Open Subtitles | إنهم حتى يقومون بتنصيب مصعد على طول الطريق من مدخل الخدمة من أجل نقل الثلج والأطعمة |
Bu çocuklar sizin yaptığınızı yapmaz. Hatta hayal bile edemez. | Open Subtitles | هؤلاء الشباب لايفعلون ماتقومون بفعله، إنهم حتى لايستطيعون تخيّله |
Güney Amerika'nın durumu bizden bile daha kötüymüş. | Open Subtitles | أمريكا الجنوبية، إنهم حتى في حال أسوأ منّا |
Babam Jimmy Prichard, 30 yıldır departmandaydı ve birkaç tane kıytırık motorsiklet bile göndermediler. | Open Subtitles | أبى جيمى بريتشارد عمل فى القسم لثلاثون عام و إنهم حتى لم يرسلوا إليه زوج من تلك الدراجات النارية الرديئة |
- Asyalıları bile geri çevirdiler. | Open Subtitles | رابطةاللبلابهى رابطةرياضيةتجمع أقدم ثماني جامعات في الولايات المتحدة إنهم حتى يرفضون مَن هم مِن أصول آسيوية |
Şu isyanı dinleyin: "Ne düşündüğümüzü bile söyletmiyorlar." | TED | أن ذلك التمرد: "إنهم حتى لا يسمحوا لنا بالتحدث عما نفكر به." |
Demir almak için beklemediler bile. | Open Subtitles | إنهم حتى لم ينتظروا ليرفعوا المرساة |