Tek farkı onların sürüsü bizdik. Evet, her yerde böyle yapıyorlar gibi görünüyor. | Open Subtitles | مع فارق ، أننا كنا قطيعهم هم إنهم يفعلون ذلك فى كل مكان |
Onlar sadece hayatta kalabilmek için ne gerekiyorsa onu yapıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يفعلون ويقولون كل ما بوسعهم ليظلوا على قيد الحياة |
Kasları ve ağzı terapiye cevap versin diye bir şeyler yapıyorlar. | Open Subtitles | كما تعلم، إنهم يفعلون هذه الأشياء .لأن عضلاته وفمه سيستجيبوا للعلاج |
En saçma şeyleri yaparlar. Asla sonuçlarını düşünmezler. | Open Subtitles | إنهم يفعلون الأشياء البغيضة ولا يفكرون بالعواقب |
En saçma şeyleri yaparlar. Asla sonuçlarını düşünmezler. | Open Subtitles | إنهم يفعلون الأشياء البغيضة ولا يفكرون بالعواقب |
Hepsi bu. Harika şeyler yapıyorlar, ama kötü şeyler de yapıyorlar, | TED | إنهم يفعلون أشياء جميلة ، لكنهم أيضاً يفعلون أشياء سيئة ، |
Bunu yapıyorlar; çünkü olmasını bekledikleri şeyler var. | TED | إنهم يفعلون ذلك ﻷنهم يتوقعون شيئاً ليحصل. |
RF: Ve bu pençelerle yüzeylere tutunma işini gerçekten iyi yapıyorlar. | TED | إنهم يفعلون ذلك جيداً, بتمسكهم بالأسطح بهذه المخالب |
En iyisini yapıyorlar. Ama onlar, kendilerine söyleneni yapıyorlar | TED | إنهم يفعلون أفضل ما يستطيعون. لكنهم يفعلون ما أخبروهم به، |
Evet. Bana haplar veriyorlar. Bunu her gün yapıyorlar. | Open Subtitles | إنهم فقط يعطونني الحبوب إنهم يفعلون ذلك كل يوم |
Onlar buluyorlar. Her ne istersen yapıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يفعلون ذلك فحسب ، هذا كل ما في الأمر حسنا ، إسمعي ، إفعلي ما يحلو لكِ |
Her şeyi birlikte yapıyorlar; | Open Subtitles | إنهم يفعلون كل شيء مع بعضهما يركبون الأحصنة معا |
Evimize geliyorlar, bizi gemilerine alıyorlar, üzerimizde bir şeyler yapıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يأتون إلى منازلنا ويضعونا في مراكب فضائية إنهم يفعلون أشياء لنا |
Masajın yanında diğer şeyleri de yapıyorlar. | Open Subtitles | لا , إنهم يفعلون الكثير من الأمور بالإضافة إلى التدليك |
Geçen hafta birinin yanından geçtim. Ne yapıyorlar biliyor musun? | Open Subtitles | لقد كنت اقود بجانب احدها الاسبوع الماضي , تعلم إنهم يفعلون هذا |
Lori, hatalarını telafi etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يفعلون كل ما بإمكانهم .. لكي يعالجوه حسناً ، حيثما يعودون .. |
Bilerek yapıyorlar, devamlı yapıyorlar ve bizim bu kursta sorduğumuz soru "Neden?" | Open Subtitles | إنهم يفعلون ذلك عن علم و بإنتظام و السؤال هو لماذا يفعلون ذلك؟ |
Onu sadece hala hayatta olduğunda ve suç mahallindeki işi bitiremeden kişiyi hastaneye götürdüklerinde yapıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يفعلون هذا فحسب إذا كنتِ لا تزالين حية ويتم نقلك إلى المستشفى قبل إنتهائهم من فحص موقع الجريمة |
- Her yıl aynı dansı yaparlar. | Open Subtitles | إنهم يفعلون هذا كل عام. حسنا , اريد ان اتعلم هذا |
Yok edilmesini istemedikleri zaman yaparlar bunu. | Open Subtitles | إنهم يفعلون ذلك عندما لا يريدون التخلص منها |
Kesin seni denemeye çalışıyordur, yaparlar bazen böyle şeyler. | Open Subtitles | تعلمين، ربما يختبرونك إنهم يفعلون ذلك أحياناً |