Aslında benim de bir şekilde söylemek istediğim, Bu harika bir fikir. | Open Subtitles | في الحقيقة ,كنت على وشك أن أقول بعبارة أخرى ,إنه أمر رائع |
Hayır, hayır. Hiç de bile. Bu harika bir şey. | Open Subtitles | لا، لا، لا أنا لست مصدومًا على الإطلاق إنه أمر رائع |
Gündüzleri yeğenimle sürekli sinemaya gideriz. Bu harika bir şey. Okulu kırmak gibi. | Open Subtitles | أنا آتي طوال الوقت مع ابنة أختي إنه أمر رائع, كلعب الهوكي |
Yalan söyleyemeyen biriyle birlikte olmak ne kadar güzel bir şey, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم، إنه أمر رائع أن تكون مع شخص لا يكذب حتّى بشأن الأشياء الصغيرة |
Ailenizin bodrumundan çıkıp arkadaş bulmanız güzel bir şey. | Open Subtitles | حتماً إنه أمر رائع بأن تخرج من قبو منزل والديك و تعقد بعض الصداقات |
Daha önce söylediklerimin aksine, çok havalı bir şey. | Open Subtitles | وهذا عكس ما كنت أقوله دائماً إنه أمر رائع |
Bu çok havalı bir şey. | Open Subtitles | إنه أمر رائع حقاً |
Ben ciddiyim. - Tabiki gitmelisin, Bu harika. | Open Subtitles | أنا جادّة - بالطبع يجب أن تذهبي، إنه أمر رائع - |
Bu şiddet değil. Bu harika. | Open Subtitles | . هذا ليس عنفاً , إنه أمر رائع |
Bu şiddet değil. Bu harika. | Open Subtitles | . هذا ليس عنفاً , إنه أمر رائع |
- Tebrikler! - Bu harika. - Hadi, hadi. | Open Subtitles | إنه أمر رائع - هيّا دعونا نحضر بعض البوظة - |
Konuşmana bile gerek yok. Bu harika. | Open Subtitles | لا حاجة حتى للكلام إنه أمر رائع ... |
Tabikide, Bu harika. | Open Subtitles | حسناً، إنه أمر رائع حقاً |
Bu harika. | Open Subtitles | سارة: إنه أمر رائع. |
Bu harika Boyd. Tanrım! | Open Subtitles | إنه أمر رائع يا بويد .. |
Evet Bu harika. | Open Subtitles | نعم، إنه أمر رائع. |