Evet deyip geçiştirme Lois! Bu Çok önemli. | Open Subtitles | لا تحدثيني بهذا البرود يا لويس إنه أمر مهم |
Bu Çok önemli! Cerrahiden görüş istemek zorunda kalabiliriz. | Open Subtitles | إنه أمر مهم, لدرجة أنه بحاجة لاستشارة أخصائي جراحة |
Annenizi tekrar görmeliyim. Benim için Çok önemli. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث مع أمك إنه أمر مهم جداً بالنسبة لي |
Fakat Önemli bir şey için bana ihtiyaç olduğu söylendi ve geldim. | Open Subtitles | لكنهم قالوا بأنهم فى حاجة لمساعدتى و إنه أمر مهم جدا |
Evet, Çok önemli bir şey ama durum bu değil. | Open Subtitles | نعم, إنه... أمر مهم للغاية ولكن هذا ليس ما أقصده |
Atalarından kalan kültürü anman Çok önemli. | Open Subtitles | كلّا، إنه أمر مهم لك أن تحتفلي .بحضارة أسلافك |
Bunları görebilirsiniz zaten. Topluca oyun oynamaya başlarken grupların kendi oyun sinyallerini paylaşarak bir kendini güvende hissi edinmelerinin gerçekten Çok önemli olduğunu düşünüyorum. | TED | تعلمون، يمكنكم القول -- وأعتقد أننا حينما نصل لللعب الجماعي، إنه أمر مهم حقا للمجموعات أن يشعروا بالأمان حين يتبادلوا إشارات اللعب الخاصة بهه. |
İyi düşünün, Bay Rosenberg. Bu Çok önemli. | Open Subtitles | فكر جيداً, روزنبيرغ إنه أمر مهم |
Çok önemli. Konuşacak bir şeyimiz yok. | Open Subtitles | إنه أمر مهم - لا يوجد بيننا شئ لنتحدث به - |
Onu şimdi görmeliyim. Bu Çok önemli. | Open Subtitles | وأريد رؤيته اللّيلة، إنه أمر مهم |
Bu üçünüz içinde Çok önemli bir olaydı. | Open Subtitles | إنه أمر مهم بالنسبة لكم انتم الثلاثة |
Bu Çok önemli. | TED | إنه أمر مهم للغاية. |
Robince'de bu "Önemli bir şey" demek. | Open Subtitles | و الذى يعنى بالنسبة لكى إنه أمر مهم |
Toplumsal değişim ve adalet. Önemli bir şey. | Open Subtitles | هذا تغيير إجتماعي و عدالة إنه أمر مهم. |
Evet, bu Önemli bir şey. O kadar. | Open Subtitles | أجل، إنه أمر مهم وهذا كل ما فيه |
- O yüzden o kadar da Önemli bir şey değil. | Open Subtitles | إذاً إنه أمر مهم حقاً |