ويكيبيديا

    "إنه المكان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yer burası
        
    • yer orası
        
    • bir yer
        
    Hiç. Gecelerimin çoğunu burada geçiriyorum. Mutlu olduğum tek yer burası. Open Subtitles لاشيء ، أقضي معظم الليالي هنا إنه المكان الوحيد حيث أكون سعيدا
    Neden oturmuyorsunuz? Sanırım bu evdeki tek rahat yer burası. Open Subtitles تفضّلى بالجلوس هنا إنه المكان الوحيد المريح فى البيت
    Evet, şimdi yakıt ikmali yapacağı tek yer orası. Open Subtitles أجل, إنه المكان الوحيد الذى يمكنه التزود بالوقود فيه.
    Onu gemiden getirmemiz bir şeyi değiştirmez, peder bundan sonra yaşayacağı yer orası. Open Subtitles لا تهتم إذا ما ألقيناه خارج هذا القارب ، أيها الواعظ إنه المكان الذي سوف يعيش فيه من الآن فصاعداً
    Burası dünyadaki en büyük, sürekli temiz su taşkın havzası, inanılmaz bir yer ve Güney Amerika'daki ova tapirleri için en önemli sığınaklardan biri. TED إنه المكان الأكبر للمياه العذبة والفياضانات المستمرة في العالم، موقع رائع وأحد أكثر المحميات أهمية لحيوانات التابير التي تعيش في الأراضي المنخفضة بأمريكا الجنوبية.
    Arkadaşlarımızı görmek, dayanışma kurmak ve teselli olmak için gittiğimiz bir yer. TED إنه المكان الذي نذهبُ إليه من أجل الصداقة، والتضامن والسلوان.
    Artık hiç umutları kalmadığında gelebilecekleri tek yer burası. Open Subtitles إنه المكان الوحيد , الذي يستطيعوا أن يأتون إليه .لو لم يتبقى لهم أى امل
    Aradığın şefkatse, bulacağın yer burası değil. Tamam mı? Open Subtitles إنه المكان الخاطئ لتأتي إليه إذا كنت تبحث عن التعاطف
    Başlamak için tek yer burası. Open Subtitles سحقاً، إنه المكان الوحيد الذي لدينا لنبدأ به
    Trenin, cesedi atabilecek kadar yavaşlayacağı tek yer burası. Open Subtitles إنه المكان الوحيد الذي سيبطئ فيه القطار لفعل ذلك
    Doğu Almanya'da rahatça konuşabildiğim tek yer burası. Open Subtitles إنه المكان الوحيد الباقي في ألمانيا الشرقية حيث يمكنني قول ما أستطيع
    Bart'ı düzeltebilecek en zalimce yer burası. Open Subtitles إنه المكان الوحيد القاسي كفاية لتصحيح سلوك بارت
    Ona ne kadar muhteşem, ne kadar güzel olduğunu söyleyebildiğim tek yer orası. Open Subtitles إنه المكان الوحيد الذي يمكنني أن أخبرها كم هي رائعة وجميلة
    Benzin ve yiyeceği bulacağımız tek mutlak yer orası. Open Subtitles إنه المكان الوحيد الذي نحن متأكدون أن نجد فيه البنزين والتموين
    Tek güvenli yer orası. Diğer herşey yakılmalı. Open Subtitles إنه المكان الوحيد الآمن كل شيء آخر يجب أن يُحرق
    Dönemin yarısında beni kabul edecek tek yer orası. Open Subtitles إنه المكان الوحيد الذي قبل بي في منتصف العام
    Bir avuç hasta insanı arayacakları ilk yer orası. Open Subtitles إنه المكان الأول الذين سيبدؤون بالبحث فيه لمجموعة من المرضى.
    Yorucu işlerin ve bazen aile hayatının stresinden uzaklaşmak için gittiğimiz bir yer. TED إنه المكان حيث نذهب للابتعاد عن التوتر والإجهاد نتيجة قسوة العمل وأحياناً الحياة المنزلية.
    Dışarıdan nasıl göründüğümüzü umursamak zorunda kalmayacağımız bir yer. TED إنه المكان حيث لا يتوجب علينا أن نقلق حول كيف يُنظرُ لنا من قبل العالم الخارجي.
    Kendimizi ne tehdit altında, ne de tehditkâr olarak görmediğimiz bir yer. TED إنه المكان حيث لا نشعرُ فيه بالتهديد، أو العداء.
    - Aileyi saklamak için mükemmel bir yer. - Hiçbir yer mükemmel olamaz! Open Subtitles إنه المكان المثالى لتخبئة أسرتى لا يوجد مكان مثالى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد