ويكيبيديا

    "إنه بخير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • O iyi
        
    • Durumu iyi
        
    • Bir şeyi yok
        
    • Gayet iyi
        
    • Sorun yok
        
    • İyi durumda
        
    • Çok iyi
        
    • - İyi
        
    • Önemli değil
        
    - Evet, O iyi. Biraz daha ekle. - Evet, ben iyiyim. Open Subtitles نعم , إنه بخير نعم , أنا بخير , أنتِ بخير ؟
    Ray. Biz bu uçağa binmeyeceğiz O iyi. Open Subtitles راي، لن نستقل الطائرة إنه بخير، إنه بخير
    O iyi olan, muhtemelen odasına kendini orbed. Open Subtitles إنه بخير ، على الأغلب أنه نقل نفسه إلى غرفته بالأعلى
    Dışarıda onu korudum. Durumu iyi. Open Subtitles أآمنت ظهرك لهُ, إنه بخير دعنا نتحرّك، حسناً؟
    Tamam millet. Bir şeyi yok. Şimdi sakinleş. Open Subtitles حسنا للكل إنه بخير إرتاحوا فقط و سوف أفتح التلفاز
    Son sekiz yıl sen olmadan Gayet iyi geçiniyordu, ben dahil. Open Subtitles إنه بخير من دونك طوال الـ 8 سنوات الماضية و أنا كذلك
    Sorun yok, Sorun yok, Sorun yok, başka biri var mı burada? Open Subtitles إنه بخير، إنه بخير. هل يوجد أي أحد آخر هُنا؟
    O iyi. Open Subtitles إنه بخير لقد أصبح في التاسعة عشرة من عمره
    O iyi. Eve gelip bizimle konuşmak istemiş. Open Subtitles أجل، إنه بخير لقد مر من المنزل، وأراد التحدث
    O iyi. Yarın evine gidebilir. Open Subtitles إنه بخير الآن، يمكنكم أخده غدا إلى المنزل.
    Kendi kendini cezalandırıyorsun. Davey'in Bir şeyi yok. O iyi! Open Subtitles أنت تُعاقب نفسك ديفىبخير,إنه بخير.
    Şuna bak! Anne, O iyi. Open Subtitles يا إلهي، أنظري إليه يا أمي، إنه بخير
    O iyi, ve sen onu bu hale getirecek hiçbirşey yapmadın. Open Subtitles إنه بخير. أنت لم تفعلي شيئاً لإيقاعه
    - Oh, O iyi... ama onun gerizekalı köpeği hergün kaza geçiriyor. Open Subtitles - إنه بخير .. لكن كلبه الغبي لا يمكن أن يمضي عليه يوم دون أن يُدهس
    O iyi. Hayır efendim, hayır! Open Subtitles ــ إنه بخير ، إذهب سيدي ، إذهب ــ حسناً
    O iyi. Durumu Gayet iyi. Bira susuz kaldı. Open Subtitles إنه بخير إنه بخير فقط لديه جفاف بسيط
    Lloyd Braun kafasına koyduğu herşeyi yapabilir. O'nun Durumu iyi, Jerry. Open Subtitles بإمكانك لويد براون القيام بأي شيء يريده , إنه بخير يا جيري
    Hayır, Durumu iyi. Open Subtitles لا, إنه بخير, لقد اتضح أنها شطفت رأسه فقط
    Bir şeyi yok. Menenjiti bile yok. Open Subtitles إنه بخير , إنه لا يعاني حتّى من التهاب السحايا
    O Gayet iyi. Her şey yolunda. TED إنه بخير. سارت الأمور على ما يرام.
    Hallettim, Sorun yok galiba. Open Subtitles عندما لم ترجعي للمنزل، لكني غطيت الأمر، أظن إنه بخير.
    Ama şu an iyi durumda. Onu yatıştırdık ve ciğerindeki sıvıyı aldık. Open Subtitles على الرغم من ذلك، إنه بخير لقد قُمنا بتخديره وإخراج السائل من الرئة
    - Hey. Demek köpeğini buldun - Evet , Çok iyi. Open Subtitles .مرحباً. أرى إنكِ عثرتي على كلبك - .نعم. إنه بخير -
    - Selam! Ufaklık nasıl oldu diye bakmaya geldim. - İyi. Open Subtitles ــ مرحباً جئت لأطمئن على الطفل ــ إنه بخير, أفضل حالاً
    Çünkü ben harika bir abiyim, ne düşündüğün Önemli değil. Open Subtitles إنه بخير لأنني أخ كبير جيد مهما كنت تعتقد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد