Evet. bir arkadaşım. O tatlı yiyemez. | Open Subtitles | نعم، إنه صديق لي لايمكنه أكل الحلوى، إنها مصاب بالسكري |
Dedektif olan iyi bir arkadaşım var. | Open Subtitles | أتعلم، لديّ أحد الأصدقاء، إنه صديق مقرَّب جداً، وهو مفتش |
Havlu değildi. Değersiz birşeydi ve hayır. Tamamen farklı bir arkadaş. | Open Subtitles | لم تكُن منشفة، بل قطعة قماش، ولا، إنه صديق مختلف تمامًا. |
Merhaba, memur bey. Sorun değil, tatlım, bir arkadaş. | Open Subtitles | مرحبا أيها الضابط، لا بأس إنه صديق يا عزيزتي |
Bir kez karşılaştım. Susie'nin bir arkadaşı. | Open Subtitles | أعني, لقد قابلته مرة واحدة إنه صديق سوزي |
Senin kefil olduğun birinin arkadaşı. | Open Subtitles | إنه صديق الرجل الذي ضمنته و لن أقلق بشأنه |
Lütfen indirin. O arkadaşım. | Open Subtitles | ابعدا سلاحيكما فضلاً إنه صديق |
Birlikte kaçıyorduk. O çok iyi Bir dost. İyi biri. | Open Subtitles | لقد كنا نهرب معاً إنه صديق عظيم ، ورجل طيب |
Üniversiteden eski bir arkadaşım ama yıllardır konuşmadık. Neden? | Open Subtitles | إنه صديق قديم ليّ من الجامعة ولكنني لم أتحدث معه منذ سنوات , لماذا ؟ |
Korkunç bir görüntü. Dalga geçiyorum. Eski bir arkadaşım işte. | Open Subtitles | يا إلاهي هذا تخيل فظيع كان كل هذا مزحا معك, إنه صديق قديم لي |
bir arkadaşım. Şehirde emlak işi yapıyor. | Open Subtitles | إنه صديق لي، إنه يملك نصف عقارات المدينة. |
Bu beni almaya gelen bir arkadaşım. Müthiş bir binicidir. | Open Subtitles | اوه، إنه صديق لي، لقد جاء ليراني فارس إستثائي! |
Çok yakın bir arkadaşım. Abim gibidir. | Open Subtitles | إنه صديق مقرّب لي، إنه أشبه بأخ أكبر لي |
Fiziko terapide edindiğim bir arkadaş. | Open Subtitles | إنه صديق تعرفت عليه في قسم العلاج الطبيعي |
Evet. O iyi bir arkadaş. Beni eve bırakmanız gibi bir şansım var mı? | Open Subtitles | نعم ، إنه صديق لطيف ألا يوجد أي فرصة لتقلّني إلى منزلي؟ |
Çok sinirlendim, ama kendime dedim ki "O iyi bir arkadaş. | Open Subtitles | لقد جعلني أغضب لكنني فكرت بالأمر إنه صديق صالح قد يكون لديه سبب مقنع |
Eski bir arkadaş ve bir an aklımdan çıkıvermiş randevumuzu unuttum. | Open Subtitles | إنه صديق قديم لي ، وأنا فقدت عقلي بالكامل ونسيت موعد إجتماعي معه |
Connie, bu küçük Vic Damone. Jimmy'nin arkadaşı. | Open Subtitles | كوني هذا ابن فيك ديمون إنه صديق جيمس المقرب |
Lauren'in bir arkadaşı olduğunu söyledi. Suratı boyayla kaplıydı... | Open Subtitles | هناك رجل قال إنه صديق لورين وكان لديه صبغة تملىء وجهه. |
Brian herifin teki değil. O Mark'ın en iyi arkadaşı. | Open Subtitles | براين ليس مجرد رجل ما إنه صديق مارك المفضل |
O arkadaşım, babanın ve benim arkadaşım. | Open Subtitles | إنه صديق .. صديق لي ولوالدك |
Bir tanesini. Eski Bir dost. Simeon adında bir Yahudi. | Open Subtitles | واحد منهم, إنه صديق قديم, حكيم يدعي " سيمير " |
Fuller'ın bir arkadaşıymış. | Open Subtitles | إنه صديق فولير. |