Öyleyse senin işin bunu onların anlamasını sağlamak. | Open Subtitles | إذن إنه عملك لتجعلهم يفهمون ذلك |
Bu senin işin.Bunu ilginç bulacağını düşündüm. | Open Subtitles | إنه عملك ، ظننت أنك ستجدين ذلك شيقا |
Ben bunları düşünmem. senin işin o. | Open Subtitles | لست أنا من يقوم بالتفكير، إنه عملك |
Bu Sizin işiniz Binbaşı. Savaşacaksınız. | Open Subtitles | إنه عملك أيها الميجور فأنت سوف تقاتل |
Sizin işiniz: onun moduna uymak. | Open Subtitles | إنه عملك أن تناسب مزاجها. |
bir tane almalısın. işin bu. | Open Subtitles | عليك أن تحظى بتلفازاً إنه عملك |
İşin bu senin. | Open Subtitles | إنه عملك اللعين . |
Bu bizim işimiz değil, senin işin ve çığırından çıkmaya başladı. | Open Subtitles | إنه ليس عملنا، إنه عملك. و لقد تمادى كثيراً جداً! |
Neyse iş senin işin | Open Subtitles | حسناً، إنه عملك |
Bu senin işin, benim değil. | Open Subtitles | حسناً، إنه عملك ، وليس شئ اخر |
Artık senin işin. Ne yaparsan yap. | Open Subtitles | . إنه عملك الأن ، قم بإنتهاءه |
senin işin bu değil, Senin işlerin bunlar, bebeğim. | Open Subtitles | أليس عملك؟ إنه عملك يا صغيري |
Tuttuğunu görmek senin işin. | Open Subtitles | إنه عملك أن ترى أنه سيفعلها |
Sizin işiniz çete şiddetine bir son vermek. | Open Subtitles | إنه عملك لإيقاف عنف العصابات. |
Sizin işiniz... Yapma! | Open Subtitles | إنه عملك أن تحاولي... |
Sizin işiniz bu. | Open Subtitles | إنه عملك |
İltifat değildi. Sonuçta işin bu. | Open Subtitles | هذا ليس ثناءً إنه عملك |
İşin bu senin! | Open Subtitles | إنه عملك! |