Ve herkes insanlar içinde olunca daha büyük gözüküyor. Çok garip.. | Open Subtitles | .. في الحقيقة يبدو أكبر بوجود الناس فيه, إنه غريب لذا |
Böyle bir oyunda saf altından yapılmış bir aile yadigarına oynamak Çok garip. | Open Subtitles | إنه غريب منك أن تراهن بأملاك موروثة من الذهب الخالص لمثل هذه اللعبة |
Bence çizdiğin karikatürlerde bu kadar kan ve iç organın olması Çok garip. | Open Subtitles | أعتقد إنه غريب جدا كيف ترسم كلّ مجلاتك الهزلية محلمة بالدمّ والأحشاء |
Pekala. İki rüya gördüm ve ikisinde de babami gördüm. Çok tuhaf. | Open Subtitles | حسناً، اثنين، الاثنين فيهما أبي إنه غريب |
Evet, bu Çok garip. Engel olamıyorum. O çok tatlı biri. | Open Subtitles | نعم إنه غريب لايمكنني السيطرة عليه إنه لطيف |
Biri bana aradığını gibi Bu garip, neredeyse hissediyorum. | Open Subtitles | إنه غريب ، أنا تقريباً أشعر كما لو أن أحدهم يناديني |
O bir yabancı, ve tamamen böyle kalmak istiyor. | Open Subtitles | إنه غريب.. ومن الجلي إنه يريد أن يبقى كذلك |
Onunla beraber görünemezsin, Homer. Çok acayip biri. | Open Subtitles | إنه غريب الأطوار اذهب انت |
Böyle öncelikli bir dava rafta tozlanıyor, garip değil mi? | Open Subtitles | أعني قضة رفيعة المستوى أصبحت مجموعه من الغبار؟ إنه غريب ألا تظن ذلك؟ |
Çok garip, bir tane bile çocukluk hatıram, aklıma gelmiyor pişirirken hatırlamadıkça. | Open Subtitles | إنه غريب .. لا أمتلك أية ذكريات من الطفولة. |
Aslında bu Çok garip. Çünkü tanışmadık. | Open Subtitles | أعلم , إنه غريب من نوعما لأنني لم أقابلك من قبل |
Çok garip ama, sen yanımdayken hareketlerinden nefret ederdim ama yokluğunda seni özlüyorum. | Open Subtitles | إنه غريب لكن متى كنت حوله أنا أمقتّك لكن غيابك يجعلني أفتقدك |
Bu Çok garip, çoban kız, gerçekten Çok garip. | Open Subtitles | هذا أمر غريب يا راعية البقر إنه غريب حقاً |
Çok garip ama geçen birkaç hafta boyunca ailenin bir parçası olmak ne demek öğrendim. | Open Subtitles | إنه غريب لكن الأسبوعين الماضيين تعلمت كيف أكون جزءاً من العائله |
Sanki Çok tuhaf bize kötü ikizler orada olduğunu düşünmek var şu anda olduğu gibi tam olarak aynı şeyi yapıyor. | Open Subtitles | إنه غريب جداً التفكير بأن لدينا توأم شرير هناك يفعلون الشيء نفسه الذي نفعله الآن |
Biliyorum, ama yine de, bu Çok tuhaf ama hep böyle olduklarını hatırlıyorum. | Open Subtitles | أعلم لكن مع ذلك ، تعلمين إنه غريب جداً لكنني أذكرهم عندما . كانوا كذلك طوال الوقت |
Tanrım, Çok tuhaf. Üniversiteden beri hiç değişmemiş. | Open Subtitles | ياإلهي إنه غريب كم هي لم تتغير أبدًا منذ الكلية |
Bu garip Bob. Garip. | Open Subtitles | إنه غريب يا بوب غريب |
O bir yabancı ve parazit. | Open Subtitles | إنه غريب و متطفل. |
Çok acayip. | Open Subtitles | إنه غريب كلياً |
Sürekli karşılaşmamız ne garip değil mi? | Open Subtitles | إنه غريب كيف اننا نستمر في ملاقاة بعضنا البعض هكذا . |