ويكيبيديا

    "إنه لا يعرف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bilmiyor
        
    • farkında değil
        
    • bildiği yok
        
    • hakkında hiçbir fikri yok
        
    O orada ne olacağını bilmiyor, kız da kendi konuşmasını bilmiyor, Open Subtitles إنه لا يعرف ما يحدث هناك وهى لا تعلم أنه مخطط
    Çok değişik biri, daha neye sahip olduğunu bile bilmiyor. Open Subtitles إنه رجل متنوع المجالات، إنه لا يعرف ماذا يملك حتى.
    Dondurma tatları gibi, başka hiçbir şey bilmiyor. TED كما حدث مع تجربة نكهة الآيس كريم، إنه لا يعرف عن أي شيء آخر.
    Oyunun içinde olduğunun farkında değil. Open Subtitles هذا ثمن اللعبة التي يلعبها إنه لا يعرف بأنه يلعب هذه اللعبة
    Hiçbir şey bildiği yok! Seni hatırlayacağından bile şüpheliyim. Open Subtitles إنه لا يعرف شيء، أشك أنه يتذكرك حتى
    Kızların ne sevdiği hakkında hiçbir fikri yok. Open Subtitles إنه لا يعرف ما الذي تحبه الفتيات
    Gilberte'ten ayrılmaya cesaret edemedi. Ne düşündüğünü kendi de bilmiyor. Open Subtitles لم يتخلى عن "جيلبرت‪"‬ إنه لا يعرف حتى ماذا يريد
    Dikkatleri üzerine çekmeye çalışıyor. Olanları bilmiyor. Open Subtitles إنها فقط طريقة الحصول على الانتباه إنه لا يعرف ما حدث
    O ne yapacağını bilmiyor, bırakın ben gideyim. Open Subtitles إنه لا يعرف كيف يفعلها سيدي دعني أقوم بها
    Böyle yaşamaya alışık değil. Sokakları bilmiyor. Open Subtitles إنه لم يعتاد على الحياة هكذا إنه لا يعرف الشوارع
    - İstatistikler hakkında bir şey bilmiyor. - Nesin sen? Open Subtitles ـ إنه لا يعرف أى شىء عن عملية الإحصاء ـ ماذا تعتبر نفسك؟
    Silah dolu değil. Mermileri nerede sakladığımı bilmiyor. Open Subtitles هذا المسدس ليست محشوا إنه لا يعرف أين أحتفظ بالرصاص
    O benim bunu bildiğimi bilmiyor, fakat Clinton bunu bir kere ağzından kaçırdı. Open Subtitles إنه لا يعرف أني أعرف ولكن كليتون اه هفواته.
    O sihirli hakkında hiçbir şey bilmiyor, ve o da olamaz. Open Subtitles إنه لا يعرف شيء عن السحر . و لا يستطيع أن يعرف
    O numarayı seyirciye sunmayı bilmiyor, ama ben biliyorum! Open Subtitles إنه لا يعرف كيف يقدمها للجمهور و لكني اعرف
    İşerken kameraya doğru nasıl durulur bilmiyor. Open Subtitles إنه لا يعرف كيف يواجه الكاميرات بينما يتبول
    O aileni kaybetmenin nasıl bir şey olduğunu bilmiyor. Open Subtitles إنه لا يعرف كيف يكون الأمر عند فقدان احد الأبوين, أنت تعرفين
    Öldü bile, inan bana. farkında değil sadece. Open Subtitles لقد فعلت مسبقاً، صدقيني إنه لا يعرف هذا فحسب
    Öldü bile, inan bana. farkında değil sadece. Open Subtitles ميت بالفعل، صدقيني إنه لا يعرف ذلك فحسب
    Öldü bile, inan bana. farkında değil sadece. Open Subtitles ميت بالفعل، صدقيني إنه لا يعرف ذلك فحسب
    Bırak onu, bir şey bildiği yok. Open Subtitles دعه وشأنه. إنه لا يعرف شيء
    Ne olmak istediği hakkında hiçbir fikri yok. Open Subtitles إنه لا يعرف ما يرد أن يكون

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد